Acemi Mutfakta

Acemi Mutfakta

28 Aralık 2013 Cumartesi

Domates Püreli Köfte

Sevgili Dostlar,

Kebap görünümlü bir köfte tarifi paylaşacağım sizlerle, lezzeti yerinde, yapımı kolay, yanında közlenmiş domates ve biber sosu ile birlikte sağlıklı bir ana yemek..

(kaynak: Sofra Et Yemekleri Kitabı)


Malzemeler (2-3 kişilik):

Kıyma - 250 gr
Sirke - 1 çay kaşığı
Karbonat - 1 tutam
Olgun domates - 2 adet
Sivribiber - 6 adet
Tuz
Karabiber

Yapılışı:

Kıymayı bir kaba alıp üzerine sirke, karbonat, tuz ve karabiberi ekliyor ve yoğurup küçük parçalar koparıyoruz. Bu parçalara elimizle parmak şekli veriyoruz. Yapışmaz yüzeyli bir tavada arkalı önlü pişiriyoruz. Domates püresi için domatesleri teflonda közlüyoruz. Kabuklarını soyuyor ve küçük küçük doğruyoruz. Biberleri de közlüyoruz. Köftelerle biberleri servis tabağına alıp üzerine domates püresini gezdiriyor ve sıcak sıcak servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.


25 Aralık 2013 Çarşamba

Süzme Yoğurtlu Et Güveç

Sevgili Dostlar,

Sizin de sebze yerine et seven bir eşiniz & arkadaşınız var ve de sağlıklı yemek yapmak derdi ile ne yapacağınızı kara kara düşünüyorsanız, bu yemek tam size göre.. Adeta kurtarıcı :) Çünkü içinde sebze de var :))

(kaynak: Sofra et yemekleri kitabı)


Malzemeler (4 kişilik):

Kuşbaşı et - 500 gr
Kabak - 1 adet
Domates - 1 adet
Sivri biber - 2 adet
Sarımsak - 2 diş
Sıvıyağ - 2 yemek kaşığı
Süzme yoğurt - 4 çorba kaşığı
Kekik
Tuz
Pulbiber

Yapılışı:

Kuşbaşı eti kısık ateşte kendi suyunu verip çekene kadar pişiriyoruz. Ben kolaya kaçıp düdüklü tencerede pişirdim, tercih sizin. Ayrı bir kapta kabukları soyulmuş ve küp doğranmış kabak ve domatesi, sivri biberi, ince kıyılmış sarımsağı, kekik, tuz ve pulbiberi karıştırıyoruz. Etin içine ilave edip bütün malzemeyi karıştırıyoruz. Sıvıyağla yağladığımız güveç kaplarına etli karışımı paylaştırıyoruz. Ben fırın kabı kullandım, gene tercih sizin. Yemeğin üzerini süzme yoğurt ile kaplıyoruz. Önceden ısıtılmış 200 derecede fırında 25 dk pişiriyoruz. Fırından çıktıktan sonra üzerlerine pulbiber gezdirip sıcak olarak servs yapıyoruz.

Afiyetle kalın.




Pirinçli Mercimek Çorbası

Sevgili Dostlar,

Kışın vazgeçilmezlerinden olan çorbalarımıza bir yenisini eklemek isterim. Pirinçli Mercimek Çorbası :) Buyrun tarifimize;


(Kaynak: http://www.tumayinmutfagi.com/Default.aspx)


Malzemeler:

Kırmızı mercimek - 1 su bardağı
Pirinç - 3 yemek kaşığı
Kuru soğan - 1 adet
Su - 6 su bardağı
Domates salçası - 1 yemek kaşığı
Kuru nane - 1 tatlı kaşığı
Kimyon - 1 çay kaşığı
Tuz
Karabiber

Yapılışı:

Önce kırmızı içine mercimek ve pirinçleri yıkıyor ve süzüyoruz, daha sonra 6 su bardağı su ile çorbamızı pişireceğimiz tencereye alıyoruz. Bir adet kuru soğanı soyup bütün olarak atıyoruz. Mercimekler çatlayıncaya kadar pişirdikten sonra soğanı içinden çıkarıp çorbamızı el blenderından geçiriyoruz. Ayrı bir kasede az sıcak su ile domates salçasını ezip çorbaya ilave ediyoruz. Baharatları da ekledikten sonra çorbamızı bir taşım daha kaynatıp sıcak sıcak servis ediyoruz. (Çorbanın koyuluğunu sıcak su ilavesi ile seyreltebilirsiniz.)

Afiyetle kalın.


14 Aralık 2013 Cumartesi

Suda Fincan Keki

Sevgili Dostlar,

Elektrik kesintileri başladı.. Bugün bizim de öğlen ve akşam olmak üzere birer saat elektriğimiz kesildi. Tam da bugün, mutfağımızda ne pişse diye düşünürken giden elektrik, bana bir tarifi hatırlattı.. Tencerede pişen kek tarifi.. İlk denemem olduğu için biraz acemilik yaşadım ama neticede yenilebilir bir kek elde ettim :) Kekin tadına diyecek yok; limon kabuğu rendesi, kakao tadına hoş bir hafiflik katmış. Elektrikler kesildiğinde canınız kek çekerse bu tarif aklınızda olsun :) Yapım aşamasında, çoğu zaman fırında pişmeye terk ettiğimiz kekin, nasıl piştiğini izlemek de ayrı bir keyif oldu :)

(kaynak: http://basitkolayyemekler.blogspot.com/)


Malzemeler (6-8 Türk kahvesi fincanı için) ;

Yumurta - 2 adet
Toz şeker - 2 kahve fincanı
Un - 2 kahve fincanı
Süt - 1/2 kahve fincanı
Sıvıyağ - 1/2 kahve fincanı
Kakao - 1 tepeleme tatlı kaşığı
Limon kabuğu rendesi - 1/2 limonun
Vanilya - 1/2 paket
Kabartma tozu - 1/2 paket

Yapılışı;
Öncelikle kahve fincanlarımızı ayarlıyoruz. Her nekadar tarifte 6 kahve fincanı için ölçü verilmişse de ölçü miktarı fazla geliyor, o nedenle siz 8 fincan kullanabilirsiniz. Fincanların sığabileceği yayvan bir tencere alıp yarısına kadar su koyuyor ve suyu kaynatıyoruz. Ayrı bir yerde yumurta ile şekeri çırpıyoruz. Üzerine yavaş yavaş diğer malzemeleri de ilave ederek çırpmaya devam ediyoruz. Kahve fincanlarının içini yağlıyoruz. Kek harcını fincanlara eşit şekilde koyuyoruz. Fincanların 3/4'ünü doldurmaya dikkat edin ki taşmasın (benim taştı maalesef). İçinde kaynamış su bulunan tenceremize fincanları dikkatlice yerleştiriyoruz. Tencerenin kapağını kapatmadan 3 dk bekliyoruz, bu esnada hamurun hafifçe köpürdüğünü göreceksiniz. Köpürmeye başlayınca tencerenin kapağını kapatıyoruz ve 25-30 dk pişiriyoruz. Sürenin sonunda tencerenin kapağını açıyoruz ve 5 dk da kapağı açık olarak pişiriyoruz. Bıçak ya da kürdan yardımı ile pişip pişmediğini kontrol ettikten sonra keklerimizi dikaktlice sudan çıkartıyoruz. Kekler soğuyunca fincanlardan çıkarıp dilerseniz süsleyerek servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.

10 Aralık 2013 Salı

Limonlu Haşhaşlı Kek

Sevgili Dostlar,

Limonlu hafif tatlardan hoşlanıyorsanız eğer bu kek tarifini kaçırmayın derim. Sosu sebebi ile hafif "ıslak kek" kıvamında olan bu lezzet, yapımından bir gün sonra esas lezzetine kavuşuyor. Sabredebilirseniz tabii :)

(kaynak: http://sahrapsoysal.com/)

Malzemeler;
Yumurta - 3 adet
Toz şeker -3/4 su bardağı
Tereyağı - 200 gr (eritilip ılıtılmış) - ben sıvıyağ kullandım
Limon kabuğu rendesi - 3 adet limonun
Vanilya - 1 paket
Kabartma tozu - 1 paket
Un - 1,5 su bardağı
Toz haşhaş - 3 yemek kaşığı

Limonlu sos için;
Limon suyu - 1/2 su bardağı
Su - 1/2 su bardağı
Tozşeker - 1/2 su bardağı

Yapılışı;
Kekimizi yapmaya başlamadan önce malzemelerimizi hazırlıyoruz. Yumurtalarımızın oda sıcaklığında olmasına dikkat ediyoruz. Yumurtaları ve tozşekeri derin bir kapta mikserin yüksek hızında 5 dakika çırpıyoruz. Tereyağını ve limon kabuğunu karışıma ekleyip 2 dakika daha çırpıyoruz. Başka bir kapta un, kabartma tozu, vanilya ve haşhaşı karıştırıyoruz ve sonra da yumurtalı karışımın üzerine ekliyoruz. Mikser ile biraz daha çırparak malzemeleri birbirine iyice karıştıryoruz. Elde ettiğimiz kıvam bozadan daha koyu olmalı, kek hamurumuzu 25-30 santim çapında iyice yağlanmış orta boy bir kek kalıbına aktarıyoruz. Keki, 5 dakika önceden ısıtıp 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığımız fırının orta rafında 40 dakika kadar pişiriyoruz. Kekin pişip pişmediğini anlamak için kürdanla kontrol etmeyi unutmuyoruz. (not: ilk 20-25 dakika fırın kapağını sakın açmayın :)) Keki fırından çıkarıp soğumasını bekliyoruz. Şimdi sosumuzu hazırlayalım. Limon sosunu hazırlamak için; tozşekeri, limon suyunu ve suyu çok küçük bir çelik tencere ya da büyük bir cezveye koyup kaşıkla 2 dakika karıştırıyoruz. Sonra çok kısık ateşte, sürekli karıştırarak kaynayıncaya kadar pişiriyoruz. Kaynayınca hemen ocaktan alıp soğuyana kadar bekliyoruz. Soğuyan sosu soğumuş olan kekin üzerinde gezdiriyor ve bir gün dinlendiriyoruz.

Afiyetle kalın.


3 Aralık 2013 Salı

Hellim Salatası

Sevgili Dostlar,

Kışın başladığını artık iliklerimize kadar hissettiğimiz bu soğuk günlerde, bazen canımız hafif bir akşam yemeği yemek ister. O anlar için kurtarıcı bir tarif paylaşacağım sizlerle :) İsterseniz önden sıcacık bir domates çorbası (http://acemininmutfagi.blogspot.com/2013/11/domates-corbas.html) içersiniz, sonra da bol yeşillik üzerinde hellim ile yemeğinizi tamamlayabilirsiniz.

(kaynak: http://www.digiturk.com.tr/icerik/hersey_tadinda/herseytadinda.html)

Malzemeler;
Akdeniz yeşillikleri
Hellim peyniri - 3 adet
Zeytinyağı - 1 çay bardağı
Limon - 1 adet
Tuz
Biberiye
Pulbiber
Ceviz
Nar ekşisi - 1 çay bardağı
Hardal - 2 yemek kaşığı
Mayonez - 3 yemek kaşığı (ben kullanmadım)


Yapılışı;
Yıkanıp süzülen yeşillikleri elle veya bıçak yardımıyla doğrayarak bir salata tabağına yerleştiriyoruz. Hellimleri az yağda biberiye ve pul biber ile kızartıyoruz. Salata sosu için nar ekşisi, hardal ve mayonezi karıştırıyrouz. Yeşilliklerin üzerine koyduğumuz hellim peynirlerimizin üzerine zeytinyağı, limon ve hazırladığımız sosu gezdiriyoruz. Salatamızı ceviz ile süsleyerek bitiriyoruz. Ben bu sefer sos ile tatlandırdığım hellim peynirlerini sade yemeyi tercih ettim.

Afiyetle kalın.



29 Kasım 2013 Cuma

Köfte Mantolu Patlıcan

Sevgili Dostlar,

Hem sebze hem et içeren yemeklerin sağlıklı olacağına inanıyorsanız buyrun size Mantolu Patlıcan :) Hem görünümü enteresan hem de tadı şahane olan bu yemeği ister bütün olarak ister dilimleyerek servis edebilirsiniz. Ben dilimlemeyi tercih ettim, eşimin tepkisi "Kebap mı yaptıınnn" oldu :)) Deneyin pişman olmazsınız :)

(http://www.nefisyemektarifleri.com/tarifler/)

Malzemeler;
Patlıcan - 2 adet
Az yağlı kıyma - 300 gr
Soğan - 1 adet
Sarımsak - 2 diş
Galeta unu - 2 yemek kaşığı (ya da kuru ekmek içi)
Kimyon
Karabiber
Tuz
Yumurta - 1 adet

Yapılışı;
Önce patlıcanları bir güzel közlüyoruz. Ben közleme işlemini 200 derecede ızgara ayarına getirdiğim fırınımda alüminyum folyo serilmiş tepsi üzerinde gerçekleştirdim. Fırın kapağını az aralık bırakıyoruz, arada da patlıcanları çeviriyoruz. Patlıcanlar bastırdığımızda içeri çöküyorsa közlenmiş demektir. Şimdi de köftemizi hazırlayalım. Soğan ve sarımsakları rendeliyoruz. Kıyma, galeta unu, yumurta, baharatlar, soğan ve sarımsağı karıştırıyoruz ve iyice yoğuruyoruz. Kıymamızı iki parçaya ayırıyoruz. Streç filmi düz bir zemine yayıp üzerine iki parçaya ayırdığımız kıymanın birini alıp yayıyoruz. Kıymanın yağlı olmaması gerekiyor ki kıymayı çatlama oluşmadan kolayca açabilelim gene de çatlama ya da kopma olursa kıymayı biraz daha yoğurup tekrar açmayı deneyelim. Açma işlemini nazik darbelerle yaparsanız çatlama ihtimali azalıyor. Şimdi, açtığımız köftenin ortasına közlediğimiz patlıcanlardan birini koyalım ve streç filmin iki ucundan sırasıyla tutup kıymayı patlıcanın üzerine saralım ve uçları birleştirelim. Yemeğimizi yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine alalım (üzerine isterseniz hafifçe yağ da gezdirebilirsiniz ama ben yapmadım) ve fırına verelim. Be 175 derecelik fırında 30 dk pişirdim. Köfte piştiğinde yemeğimiz hazır demektir.

Afiyetle kalın.


25 Kasım 2013 Pazartesi

Bulgurlu Kabak Dolması (nam-ı diğer Katıklı Dolma)

Sevgili Dostlar,

Güzel bir dolma tarifi paylaşacağım sizlerle. Hem sebze hem kıyma hem de bulgur var malzemelerinde. İçine reyhan koyarsanız Diyarbakır'ın yöresel yemeği Katıklı Dolma oluyor bu tarif ama biz reyhansız olarak yapacağız.

kaynak: http://www.birseninmutfagi.com)


Malzemeler;

Kabak - 6 adet
Kıyma - 150 gr
Bulgur - 6 çorba kaşığı
Kuru soğan - 1 adet
Domates salçası - 1 tatlı kaşığı
Biber salçası - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 2-3 dal
Sıvı yağ - 1 çay bardağı (ben 1/2 çay bardağı kullandım)
Tuz - 2 çay kaşığı
Karabiber - 1/2 çay kaşığı
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Kimyon - 1/2 çay kaşığı
Kaynar su - 2 su bardağı

Yapılışı;

İşe harcımızı hazırlamakla başlayacağız. Soğanı yemeklik doğrayıp kıyma ve yağ ile birlikte bir tavaya alıp kavuruyoruz. Salçaları, bulguru ve baharatları tavaya ekleyip bir kaç dakika daha kavuruyoruz. Harcımız pişince ocağı kapatıp içine ince kıyılmış maydanozu ekleyip karıştırıyoruz. Harcımız hazır. Şimdi kabakları hazırlayalım. Bütün haldeki kabakların kabuğunu soyup içini oyalım. Kabakların içine harcı gevşek bir şekilde dolduralım ve bir tencereye kabakları dizelim. Tencereye kaynar su ekleyip yemeğimizi pişirelim. Yemeğimiz pişince kabakları servis tabağına alalım ve dilimleyelim. Üzerine yoğurt koyup sıcak olarak servis edelim.

Afiyetle kalın.



Mango Soslu Kış Şöleni

Sevgili Dostlar,

Hafif sütlü tatlı tariflerimize bir yenisini ekliyoruz. Yapımı pratik, çocukların da zevkle yiyeceği bir tatlı. Bisküvinizi hazır ediyorsunuz, muhallebiyi ve meyve sosunu da yaptınız mı tatlınız tamamdır :) Ben yarım ölçü yapıp küçük dikdörtgen fırın kabımı kullandım.

(kaynak: http://oktayustam.com/yemektarifleri)

Malzemeler;

Süt - 1 lt
Toz şeker - 1 su bardağı
Nişasta - 1 çorba kaşığı
Pirinç Unu - 2 çorba kaşığı
Yumurta sarısı - 1 yumurtanın
Vanilya - 1 paket
Kakaolu Bisküvi - 2 paket
Hindistan cevizi - 1 su bardağı

Üzeri için;
Muz - 2 adet
Mandalina - 3 adet (bir tanesini süslemede kullanacağız)
Mango - 2 adet
Yaban mersini - 1 avuç

Yapılışı;
Tatlımızı sunacağımız borcam kabın içine hindistan cevizini yayıyoruz. Bisküvileri rondodan geçirerek (ya da naylon poşet içine koyup havanda döverek) toz haline getiriyoruz. Hindistan cevizlerinin üzerine bisküvi tozunu yayıyoruz. Şimdi muhallebimizi yapalım. Tencereye süt, şeker, nişasta, pirinç unu ve yumurta sarısını koyup çırparak pişiriyoruz. Kaynayınca vanilyayı ekleyip ateşten alıyoruz. Muhallebimizi borcama yayıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Bu esnada meyve sosumuzu hazırlayalım. Muzların ve mangoların kabuklarını soyuyor ve meyveleri dilimliyoruz. Mandalinaların suyunu sıkıyoruz. Muz ve mango parçalarını, mandalina suyu ile birlikte rondodan geçiriyoruz. Elde ettiğimiz meyve sosunu soğumuş olan muhallebinin üzerine yayıyoruz. Tatlımızı mandalina dilimleri ve yaban mersinleri ile süsleyip soğuk olarak servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.

20 Kasım 2013 Çarşamba

Kaymaklı Ayva Tatlısı

Sevgili Dostlar,

Ayvanın en güzel hali tatlısı bence :) Mevsimine göre kaymaklı dondurma ya da kaymak ile ikram edildiğinde tatlısı da hafifler her tadımda.. Ayva tatlısından mükemmel sonuç elde etmek için ayvaların seçimi mühim. Sünger gibi olan ayvaların pişme esnasında eriyip dağılması pek mümkün. Bu nedenle bu tatlıyı en iyisi siz sonbaharda ayvanın yeni yeni çıktığı dönemde yapın :)

(kaynak: http://anneeligibireyhan.blogspot.com/)


Malzemeler;
Ayva - 3 adet
Toz şeker - 2 su bardağı (bence 1,5 bardak yeterli)
Karanfil - 2 adet
Tarçın Çubuğu - 1 adet
Su
Kaymak

Yapılışı;
Öncelikle ayvaları yıkayıp kabuklarını soyuyoruz. Ayvaları enlemesine ikiye bölüp çekirdek yuvalarını çıkartıyoruz. Ayvanın kabuğunu ve çekirdeklerini pişirme esnasında renk vermesi için kullanacağız, o nedenle hemen atmıyoruz. Ayva kabuklarını ayvaları pişireceğimiz yayvan tenceremizin dibine döşüyoruz. Üzerine ayvaları yerleştirip çekirdekleri boş kalan yerlere serpiştiriyoruz. Çubuk tarçın ve karanfilleri de tencereye ekleyip ayvaların boyunun yarısına kadar su ekliyor ve orta ateşte ayvaları pişirmeye başlıyoruz. Su kaynadıktan sonra eşit bir şekilde toz şekerini tenceremize döküyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz. Ayvaların rengini alarak pişmesi 1 saat 45 dk civarı sürüyor. O nedenle suyunu arada kontrol etmekte fayda var ki dibi tutmasın. Arada koyulaşan ve rengini alan şerbeti ayvaların üzerine gezdiriyoruz. Tatlımız hazır olduğunda servis tabağına alıp üzerine koyacağımız bir parça kaymak ve şerbet ile servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.

19 Kasım 2013 Salı

Bursa'nın Sakızlı Kebabı

Sevgili Dostlar,

Bursa'nın meşhur sakızlı kebabının tarifini paylaşacağım şimdi sizlerle. Yapımı oldukça kolay hele bir de düdüklü tencere kullanıyorsanız :) Orjinal tarifte kebaba püre eşlik ediyor ancak ben pilav ile servis ettim. Siz, püre ile deneyin.

(kaynak: http://www.kanald.com.tr/mutfagim)

Malzemeler:
Kuzu kuşbaşı - 1 kg
Kuru soğan - 2 adet
Sarımsak - 2 diş
Tereyağı - 2 yemek kaşığı (ben sıvıyağ kullandım)
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı (kullanmadım)

Sosu İçin:
Damla sakızı - 2 parça
Un - 1 yemek kaşığı
Domates salçası - 2 yemek kaşığı
Tarçın - 1 çay kaşığı
Yenibahar - 1 çay kaşığı
Karabiber - 1 çay kaşığı

Püresi için;
Patates - 1 kg
Süt - 1 su bardağı
Tereyağı - 1 yemek kaşığı (bence gerek yok)
Tuz

Yapılışı;
Öncelikle pürenin tarifini verelim, patatesi soyup küp küp doğradıktan sonra derin bir tencerede haşlıyoruz. Patatesler yumuşayınca üzerine tereyağını ekleyip ki bence yağ kullanılmayabilir, patatesleri ezmeye başlıyoruz. Sütü yavaş yavaş ekleyip patatesleri püre olana kadar eziyoruz.

Şimdi etimizi yapalım. Kuru soğanları piyazlık doğruyoruz. Sarımsakları ince ince doğrayıp soğanların üzerine ilave ediyoruz. Yağı tencereye alıp soğan ve sarımsakları kavuruyoruz. Eti tencereye ekleyip etler suyunu verene kadar kavuruyoruz. Bu arada sosumuzu hazırlamaya başlayalım. Küçük bir kasede damla sakızını dövüyoruz ya da damla sakızı reçelinden iki çay kaşığı alabilirsiniz. Üzerine un, domates salçası, tarçın, yenibahar ve karabiberi ekleyip iyice çırpıyoruz. Ben sosa biraz sıcak su ekledim. Etler suyunu çekince, hazırladığımız sosu üzerine ekleyip kısık ateşte ağır ağır pişiriyoruz. Bu noktada ben biraz sıcak su ilavesi ile düdüklü tenceremi devreye soktum düdük çıktıktan sonra 12 dk pişirip ocaktan alıyorum ama tercih sizin. Et de pişince püre ile birlikte servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.




Geleneksel Türk Tatlısı "Aşure"

Sevgili Dostlar,

Yıllar yılı komşularımızın aşuresini yedik hep. Annem o kadar güzel yemekler tatlılar yapar hiç aşuresini yemedik :) Yemek blogu yazınca yapmamazlık da olmuyor tabii ama ne yalan söyleyeyim gözüm pek bir korkuyordu aşure yapmaya girişmeden. Neticede, blog sorumluluğu ağır bastı ve 3 saat süren bir uğraştan sonra aşure tatlımız hazır oldu :) Benim ilk denememde tat harika ama kıvam koyu oldu, daha sulu bırakmam gerektiğini öğrendim, bakalım sizin tecrübeniz nasıl olacak :)

(kaynak: MEGEP-Tahil Tatlıları)

Malzemeler;
Aşurelik Buğday - 3 su bardağı
Kuru Fasulye - 1/2 su bardağı
Nohut - 1/2 su bardağı
Pirinç - 1/2 su bardağı (istenirse-ben kullanmadım)
Kuru üzüm - 2 çorba kaşığı
Kuru incir - 6 tane
Kuru kayısı - 6 tane
Portakal kabuğu - 1/2 portakalın
Toz şeker - 5 su bardağı
Ceviz veya fındık içi - 3 avuç
Gül suyu - 1 kahve fincanı (gül suyu yerine 1 portakalın suyunu koydum)
Badem - 1 avuç (kullanmadım)

Süslemek için;
Tarçın
Nar tanesi - 1/2 narın tanesi
Karanfil - 3 adet (ben kullanmadım)
Antep fıstığı
Fıstık
Kırık fındık
Kuş üzümü

Yapılışı;
Önce aşure yapmaya karar veriyoruz ve malzemelerimizi taze taze alıyoruz :) Pişirme işlemini yapacağımız günün evvelinde, geceden buğday, fasulye ve nohudu ayıklayıp ılık suya ayrı ayrı koyuyor ve ertesi güne kadar bekletiyoruz. Gelelim büyük güne. Buğdayı süzüp büyük bir tencereye alıyoruz. (Buradaki malzemeler ile iki tencere dolusu aşure yapıldı, ona göre :)) Üzerini 4–5 parmak geçecek kadar su koyup haşlıyoruz. Buğday haşlanırken üzerinde köpük birikiyor, bunu kevgirle alıyoruz. Dibi tutmasın diye ara sıra karıştırıyoruz. Bir de dikkat edin taşmasın :) Buğdayın haşlanması 1,5 saat sürüyor aklınızda olsun. Aşureye pirinç koyacaksanız eğer yıkayıp süzüp buğdaya ilave edebilirsiniz. Buğday biraz haşlandıktan sonra ister küp şeklinde doğradığınz portakal kabuğunu ya da portakal rendesini buğdaya ilave ediyoruz. Buğday haşlanırken ayrı tencerelerde nohut ve fasulyeyi haşlayacağız. Ben düdüklü tenceremi iki kere kullanmak sureti ile nohut ve fasulyeleri haşladım. Kayısı ve inciri küp küp doğruyor ve ardından ayrı ayrı kaplarda haşlıyoruz. Kuru üzümü ve kuş üzümünü ayrı kaplara koyup üzerlerine kaynar su döküp yumuşamalarını sağlıyoruz. 1,5 saatin sonlarına doğru artık pişmiş ve açılmış olan buğdayın içine haşlanmış fasulye ve nohudu ilave edip biraz daha pişiriyoruz. Tabii bu arada tenceredeki su hep azalacak, o nedenle arada biz de hep sıcak su ekleyeceğiz. Üzüm ve kayısıları da artık tenceremize ekleyebiliriz. Sıra geldi şekere. Şekeri ilave edip tadına bakarak şeker oranını ayarlıyoruz. Aşure piştikten sonra şeker oranı azalırmış aklınızda olsun. Kullanacaksanız gül suyunu karışıma ekleyebilirsiniz, ben portakal suyu ekledim pek hoş oldu. Ceviz, fındık, kabuğu soyulmuş bademi iri bir şekilde dövüyoruz, ceviz ve fındığın bir kısmını aşureye ilave ediyoruz. Kalanı süslemede kullanacağız. Tüm malzemeleri 10 dakika kadar daha kaynatıyoruz. Badem ve inciri ilave edip 5 dakika daha pişiriyoruz. İncir ekledikten sonra çok pişirmiyoruz ki aşurenin rengi çok koyulaşmasın. Aşureyi ocaktan alıp sıcak olarak kaselere koyuyor ve soğumaya bırakıyoruz. Kaymak tuttuğu vakit süslemeye başlayabilirsiniz :) Süsleme kısmı artık size kalmış :) Kıvam konusuna gelince, aşure hele bir de buzdolabına girince koyulaşıyor o nedenle sulu bırakmakta fayda var. yararlandığım kaynak, kıvamı için yoğun taneli çorba kıvamı demiş. Aşurenin içindeki malzemeler hem farkedilir olmalı hem de kendi içlerinde bir uyumu yakalamalı. Velhasıl, aşureyi hakkını vererek yapmak kolay değil :) Senede bir gün yapılır :)

Afiyetle kalın.

17 Kasım 2013 Pazar

Pratik Zeytinyağlı Enginar

Sevgili Dostlar,

Enginarın faydası say say bitmez. Yapımı belki biraz zahmetli gelebilir, o zaman ne yapacağız derseniz eğer tavsiyem şu; cam konserve olarak satılan soyulmuş hazır enginarlar var. Aynı şekilde cam konservede satılan bezelye, havuç, patates garnitürü de var. Tek yapmanız gereken malzemeleri birleştirip pişirmek :)

Malzemeler;
Konserve içinden çıkan enginar - 6 parça
Bezelye, havuç, patates garnitür - 1 küçük cam konserve
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı
Portakal suyu - 1 adet portakalın
Arpacık Soğan - 12 adet
Kesme şeker - 4 adet
Sıcak su
Tuz
Dereotu


Yapılışı;
Arpacık soğanlarımızı soyup yıkadıktan sonra 4'e bölüyoruz. Yağı pilav tenceresi tabir ettiğimiz yayvan tenceremize döküyoruz. Konserveden çıkan enginarları yıkıyoruz ve tenceremize diziyoruz. Enginarların yüksekliğinin yarısına gelecek kadar sıcak suyu tencereye ekliyoruz. Portakal suyunu enginarların üzerinde gezdiriyoruz. Arpacık soğanları enginarların üzerine bölüştürüyoruz. Bu şekilde kapağı kapalı olarak kısık ateşte 30 dk pişiriyoruz. (not: enginarlar ve kapak arasına ıslatılıp sıkılmış yağlı kağıt koyarsanız tencerenin hava almasını önlersiniz ve böylelikle yemek daha iyi pişer) Bezelye, havuç ve patates garnitürlerimizi sudan geçirip enginarların üzerine pay ediyoruz. 15 dk daha pişiriyoruz. Enginarlarımızı servis tabağına alıp isteğe bağlı olarak dereotu ile süsleyip servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.

Domates Çorbası

Sevgili Dostlar,

Yemek yapma konusuna zaman ayırmamın boşa gidecek bir uğraş olmayacağı konusunda ilk fikrimin oluştuğu zaman, yaptığım bu domates çorbasını içtikten sonra annemin tarifini istediği andı :)) Hala yaparım ve annem dünyanın en lezzetli çorbasını içiyormuş gibi içer :) Annem olduğu için mi? Belki. Ama annem zor beğenir, bu da bir gerçek :) Yapımı kolay olan bu tarifi denemenizi tavsiye ederim.

(kaynak: Kolay ve Ekonomik Yemekler Kitabı-Leman Eryılmaz)

Malzemeler (3 porsiyon);

Su - 4 su bardağı
Margarin - 2 çorba kaşığı (ya da sıvıyağ - 3 çorba kaşığı)
Un - 2 çorba kaşığı
Domates salçası - 3 çorba kaşığı
Süt - 1 çay bardağı
Tuz

Yapılışı;
Çorbamızı pişireceğimiz tencereye yağı koyuyor (eritiyor) ve unu ekliyoruz. Unu 2 dk yağda kavuruyoruz. Salçayı ve sütü ilave edip 2 dk karıştırıyoruz. Suyu ilave ediyor ve tel çırpıcıyla malzemeyi yediriyoruz. Tuzunu da ekleyip 10 dk, un kokusu gidene kadar pişiriyoruz. Ben bu şekilde seviyorum ama eğer isterseniz beyaz ya da kaşar peynir rendesi ya da kızarmış ekmek garnitürü (Arı Crostini marka şu aralar favorimiz) ekleyebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

13 Kasım 2013 Çarşamba

Ispanaklı Sufle

Sevgili Dostlar,

Kış sebzelerini kullanarak yaptığımız tariflere ıspanaklı sufle ile devam ediyoruz. Peki ama neydi ıspanağın faydaları? İnternet deryası der ki; "A ve C vitaminlerinin yanı sıra ıspanakta folik asit, lif, magnezyum gibi mineraller de bulunur. Bu besin değerleri sayesinde ıspanak kanserden kalp ve damar hastalıklarına kadar pek çok hastalığa iyi gelmektedir." Tarifimiz oldukça pratik. Çalışan hanımlar&beyler, ıspanak yıkamakla kim uğraşacak diyorsanız kısmen temizlenmiş ıspanakların paketli olarak satıldığı ürünleri marketlerde bulabilirsiniz. İşiniz daha da kolaylaşır o zaman :)

Malzemeler;
Ispanak - 1 kg
Limon tuzu - yarım fındık büyüklüğünde
Su - ıspanakları aşsın
Tereyağı - 2 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı
Süt - 2 su bardağı
Hindistan cevizi - bir tutam
Yumurta - 4 adet
Rendelenmiş kaşar peyniri - 1 su bardağı
Tuz
Karabiber

Yapılışı;
Ispanağı ayıklayıp yıkadıktan sonra tuz ve limon tuzu katılmış kaynamış suda 5 dk haşlıyoruz. Haşlanan ıspanakları soğuk su dolu bir kaba alıyoruz. Biraz bekletip elimizle suyunu sıktıktan sonra ince ince kıyıyor ve kenara alıyoruz. Fırınımızı 200 derecede çalıştırıyoruz. Tereyağını bir tencereye alıp unu rengi dönene kadar kavuruyoruz. Üzerine sütü karıştıra karıştıra ekliyoruz ve koyulaşana kadar pişiriyoruz. Tuz, karabiber ve hindistancevizini ekliyoruz. Şimdi sıra kıyılmış ıspanakları ilave etmeye geldi, onları da ekliyoruz. Tüm malzemeyi 2 dk daha pişirip ocaktan alıyoruz. Yumurtaları bir kasede çırpıyoruz ve içine kaşar peynirinin yarısını ekliyoruz. Bu karışımı da ıspanaklı harcımıza ilave ediyor ve hepsini karıştıryoruz. Harcımızı ister tek kişilik sufle kaplarına ya da daha büyük br fırın kabına alabilirsiniz. Ben yarım ölçü yaptım ve küçük boy fırın kabımı kullandım. Harcı fırın kabına yaydıktan sonra üzerine kalan kaşar peyniri rendesini serpiyoruz. Önceden ısıttığımız fırında 20 dk pişirip bekletmeden servis yapıyoruz.

Afiyetle kalın.

12 Kasım 2013 Salı

Muzlu Hanımeli Muhallebisi

Sevgili Dostlar,

Sütlü tatlılar herzaman için şerbetli tatlılardan daha az kalorili ve hafif, peki ama bazen canımız çok tatlı çektiğinde hani çikolata da olsun içinde dediğimizde sütlü tatlılar ihtiyacı karşılıyor mu? Eğer evet diyorsanız süper okumaya devam edin, cevabınız hayır ise tarifi biraz daha öveceğim :) Beyaz muhallebisi kıvamlı mı kıvamlı, üzerinde ev yapımı muhteşem çikolata sosu, hani neredeyse profiterol gibi ama içinde hamuru yok :) İkna oldunuz mu? Hadi okuyun şimdi :)

(kaynak: ismi hatırlanamayan bir dergi)

Malzemeler;
Süt - 4 su bardağı süt (ben 5 kullandım)
Toz şeker - 4 kahve fincanı (ben 3 kullandım)
Un - 3 kahve fincanı
Hindistancevizi - 3 çorba kaşığı
Margarin - 1 çorba kaşığı
Vanilya - 2 paket

Annemin Çikolata sosu;
Kakao - 3 çorba kaşığı
Pudra şekeri - 1 çay bardağı
Su - 1 çay bardağı
Margarin - 1/16
Nişasta - 1 tatlı kaşığı

Arası için;
Muz - 2 adet

Yapılışı;
Muhallebimizi yapacağımız tencereye unu, sütün bir bardak kadarını ve toz şekeri koyuyoruz. Topaksız bir kıvama gelene kadar tel çırpıcı ile karıştırıyoruz. Ardından sütün tamamını ekleyip tencereyi kısık ateşe koyuyor ve karıştırmaya devam ediyoruz. Sürekli karıştırarak pişirdiğimiz muhallebimiz göz göz olunca ateşten alıyor ve soğumaya bırakıyoruz. Margarin ve vanilya ekleyip mikser ile üzeri köpük köpük olana dek çırpıyoruz. Muhallebimiz hazır, ister servis yapacağınız kaba isterseniz tek kişilik kaselere boşaltabilirsiniz. Şimdi sosumuzu hazırlayacağız. Bunun için ayrı bir tencerede tüm sos malzemelerini karıştırarak sosumuz kıvam alıncaya dek sosu pişiriyoruz. Sosumuz soğuyunca muhallebimiz ile buluşturuyor ve üzerini toz antep fıstığı ile süslüyoruz. Orjinal tarifte sos malzemeleri farklıydı, ben çikolata sosu için annemin tarifini kullandım :) Orjinal tarife ilave olarak ben muhallebi soğuyunca üzerini muz dilimleri ile süsledim, çikolata sosunu muz dilimlerinin üzerine döktüm. Tavsiye ederim :)

Afiyetle kalın.


10 Kasım 2013 Pazar

Fıstıklı Kuşüzümlü Börek

Sevgili Dostlar,

Misafir ağırlamanın tadı bir başka oluyor, hele bir de yemekleriniz beğenilirse :) Birazdan okuyacağınız tarifi çay davetlerinizde rahatlıkla uygulayabileceğiniz gibi yemek davetlerinizde de ara sıcak olarak ikram edebilirsiniz. Yapımı zor değil, orta şeker diyebilirim :) Börekten yiyenlerin yorumları "aa içli köfte gibii", "dışı nasıl böyle kıtır kıtır?", "çok güzel olmuş tarifi alalım" şeklinde oldu :) Buyrun deneyin :)

(kaynak: Sofra Dergisi)

Malzemeler (8 börek için)
Yufka - 2 adet
Kıyma - 250 gr
Soğan - 3 adet (ben iki tane kullandım, kafi oldu)
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Karabiber - 1 tutam
Dolmalık fıstık - 1 çorba kaşığı
Kuşüzümü - 2 çorba kaşığı
Tuz
İsteğe bağlı olarak kıyılmış ceviz - 2 çorba kaşığı (ben kullanmadım)

Arası için;
Sıvıyağ - 1 çay bardağı
Sirke - 1 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı

Üzeri için;
Yumurta - 2 adet
Galeta unu - 1 su bardağı

Yapılışı;
Böreğimizi yapmaya iç harcı hazırlamakla başlıyoruz. Kıymayı bir tencereye alıyoruz. Suyunu verip çekene kadar kavuruyoruz. Dolmalık fıstıkları ayrı bir yerde kavuruyoruz. Kuşüzümlerini 10 dk kaynamış suda bekletiyoruz. Soğanı küp şeklinde doğruyoruz. Sıvıyağ ve soğanı tencereye ekleyip 10 dk soteliyoruz. Pulbiber, karabiber ve tuz ilave edip karıştırıyoruz. Dolmalık fıstık ve kuşüzümlerini de tencereye ekleyip karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Yufkaların arasına süreceğimiz sos için sıvıyağ, sirke ve unu iyice çırpıyoruz. Şimdi yufkaları üçgen hale getireceğiz. (Ben üçgen şeklinde kesilmiş hazır satılan yufkalardan kullandım.) Başlamadan fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp çalıştıralım. Bir adet yufkayı düz bir zemine yayıyoruz. Sosumuzdan hertarafına sürüp ikinci yufkayı düzgünce üzerine kapatıyoruz. Tekrar sostan sürüp 8 eşit üçgen parçaya bölüyoruz. Üçgen parçaların geniş tarafına kıymalı harcı paylaştırıyoruz. Sigara böreği gibi sarıp (geniş kenarın başlangıç iki ucunu içeri doğru kıvırıp boylamasına rulo yapıyoruz.) önce çırpılmış yumurtaya sonra da galeta ununa buluyoruz. Börekleri fırın tepsisine yerleştirip fırına atıyoruz. Böreklerin altı ve üstü kızarana dek pişiriyoruz. Ilık veya sıcak olarak servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

7 Kasım 2013 Perşembe

Pekmezli Armut Tatlısı

Sevgili Dostlar,

Sıradaki tarifimiz şeker kullanmayan dostlar için. Pekmez kullanarak yapabileceğiniz oldukça kolay bir tatlı tarifi. Karanfil ve tarçın tamam da defne yaprağı nereden çıktı diyebilirsiniz :) Denemeniz lazım :)

(kaynak: http://www.ardaninmutfagi.com/)

Malzemeler;
Armut - 4 adet iri boy
Pekmez - 3 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Defne yaprağı - 1 adet
Karanfil - 4 adet
Tarçın - 1 adet çubuk

Servis icin;
Pişmaniye
Kaymak ya da Dondurma

Yapılışı;
Öncelikle armutları sapı üzerinde kalacak şekilde soyuyoruz. Armutların tenceremizde dik durabilmeleri için tabanlarını kesiyoruz ve göbeğindeki çekirdekleri çıkartıyoruz. Bıçağımızla armutların üzerlerine çok derin olmayan yatay çizikler atıyoruz. Tenceremizi ateşe koyuyoruz içine pekmezi, suyu, defne yaprağını, karanfilleri ve tarçın çubuğunu atıp kaynatıyoruz. Kaynamaya başlayınca armutları tencerenin içine koyuyor ve ateşin altını kısıyoruz. Tencerenin kapağını da kapatıp 45 dk kısık ateşte armutlarımızı pişiriyoruz. Süre sonunda armutları tencereden çıkartıp kenara alıyoruz. Tencerenin altındaki ateşi tekrar açıp içindeki pekmez, sos kıvamına gelip köpükleninceye kadar kaynatıyoruz. Servis aşamasında, armutları pişmaniye ve kaymak ya da vanilyalı dondurma ile servis edebilirsiniz. Biz sade yemeyi tercih ettik :)

Afiyetle kalın.

3 Kasım 2013 Pazar

Kabaklı Kişnişli Volovan

Sevgili Dostlar,

Birazdan okuyacağınız tarif özellikle kabak severlere göre :) Çember kalıbınız var ise milföyü kesmek daha kolay tabii ama iki farklı ağız genişliğine sahip bardak ile de olur diye düşünüyorum. Aşağıdaki malzemeler ile 10 adet volovan elde ediyorsunuz.

(Kaynak: La Cucina Italiana)

Malzemeler;

Kabak - 2 adet
Havuç - 1 adet
Zeytinyağı - 2 çorba kaşığı
Toz kişniş - 3 tatlı kaşığı
Tuz

Beşamel sos için;
Tereyağı - 1 çorba kaşığı
Un - 1 çorba kaşığı
Süt - 1,5 su bardağı
Tuz
Karabiber
Muskat rendesi

10 adet milföy
Mozzeralla (ben kullanmadım)

Yapılışı;
Önce iç malzememizi hazırlayacağız. Milföyleriniz donmuş halde ise dondurucudan bu aşamada çıkarabilirsiniz. Havucu ve kabağı (yıkayıp, kabuklarından arındırdıktan sonra) rendenin geniş tarafı ile rendeliyoruz. Ardından havucu derin bir tavada zentinyağında kavuruyoruz. Kabakların suyunu sıkıp tavaya ekliyor ve bir tutam tuz ve kişniş ile birlikte suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Bu esnada beşamel sosu hazırlayabiliriz. Ayrı bir tavada tereyağı ve unu kavurarak ve azar azar sütü ekleyerek sosumuzu hazırlıyoruz. Sos kıvam alınca tamam demektir. Tuz, karabiber ve muskat ile sosu lezzetlendirip havuçlu kabaklı harcımız ile karıştırıyoruz. Sıra geldi milföylere :) Öncelikle fırınımızı 180 derecede ısıtmaya başlayalım. Küçük çember kalıp ile bir kare milföyden bir daire elde ediyoruz. Daha küçük bir çember kalıp ile elde ettiğimiz daireden minik bir daire daha kesip böylece ana milföyümüzden simit şeklinde bir parça elde ediyoruz. İkinci kare milföyden de büyük çember kalıp ile bir daire elde edip simit şeklindeki parçayı bu ikinci dairenin üzerine yerleştiriyoruz. Diğer kare milföylere de aynı işlemleri uyguluyoruz. Milföylerimizi, ısınmış olan fırında 25 dakika pişirelim. Fırından çıkan volovanlarımızın içine iç harcımızı koyalım. Kabaklı kişnişli volovanlarımız artık hazır :) Dilerseniz üzerine mozzerella rendeleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

1 Kasım 2013 Cuma

Mercimek Köftesi

Sevgili Dostlar,

İnternette yeni ve lezzetli tariflerin peşinde koşarken enteresan bir site ile karşılaştım: http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hayat Boyu Öğrenme başlığı altında yayınladığı modüler eğitim setleri var bu sitede. "Bahçecilik"ten, "Çocuk Gelişimi"ne, "Havacılık"tan "Plastik Teknolojisi"ne, "Müzik Aletleri" yapımından "Seramik ve Cam Teknolojisi"ne kadar 118 adet konu başlığı, her konu başlığı altında da eğitim setleri var ve bu kitapçıklara erişim serbest. 118 konu başlığından bir tanesi de "Yiyecek İçecek Hizmetleri" :) Alt başlıklar ise Aşçı, Barmen, Pastacı, Muhallebici, Pideci, Pizzacı vb. Alt başlıklara tıkladığınızda bu meslek sahiplerine, okullarda ne öğretiliyorsa ilgili konuların resimli ve evet tarifli :) kitapçıklarına ulaşabiliyorsunuz. Pastacı kreması nasıl yapılır, iyi pandispanya pişirmenin sırrı nedir okuyup öğreniyorsunuz :) Uluslararası mutfaklardaki soslar, besin öğeleri, hijyen, Türk mutfağından etler, çorbalar, mezeler vb konular detaylıca anlatılmış. Çeşitli ipuçları verilmiş. Ticari amaçla kullanılmadıktan sonra paylaşım serbest diye de not düşülmüş, ben de serbestçe paylaşıyorum :)

Malzemeler;
Kırmızı mercimek - 1 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Köftelik bulgur - 1 su bardağından 2 cm eksik
Zeytinyağı - yarım su bardağı
Kuru soğan - 3 adet orta boy
Domates salçası - 2 çorba kaşığı tepeleme
Biber salçası - 1 çorba kaşığı
Kimyon - 1 tatlı kaşığı
Karabiber - 1 tatlı kaşığı
Acı pul biber - 1 tatlı kaşığı
Tuz - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 1 demet
Taze soğan - 10 tane
Kıvırcık marul - 1

Yapılışı;
Mercimeği yıkayıp bir tencereye koyuyoruz, üzerine su ilave edip bir tutam da tuz ilave edip bir taşım kaynatıyoruz. ocağın altını kısıp mercimek suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Tencereyi ocaktan alır almaz içine bulguru ilave ediyoruz ve biraz karıştırıp tencerenin kapağını kapatıyoruz. Kuru soğanları robottaa ya da elde kıyıyoruz 10 dakika zeytinyağında pembeleştiriyor ve salçasını da ilave edip, 1-2 dakika kaşıkla çeviriyoruz. Biber salçasını da ekledikten sonra ocağın altını kapatıyoruz. Soğanlı, salçalı sos ve bulgurlu mercimek soğuyunca ikisini birbirine karıştıryoruz, baharatlarını da ilave edip yoğuruyoruz. Kıyılmış maydanoz ve yeşil soğanları da kabımıza ilave edip bir kez daha yoğuruyoruz. Elimizle köftelere şekil veriyoruz. Servis aşamasında dilerseniz marul ile birlikte servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.


30 Ekim 2013 Çarşamba

Domates Soslu Patlıcan Tava

Sevgili Dostlar,

Patlıcan ile yapılan sebze yemeklerine bu tarif ile devam ediyoruz. Yapımı biraz uzun sürüyor gibi görünse de kendi kendine pişen bir yemek, o nedenle süreyi görünce gözünüz korkmasın :)

(kaynak: www.womenist.net)

Malzemeler;
Patlıcan - 500 gr
Tuz - 1,5 tatlı kaşığı
Zeytinyağı - 2 yemek kaşığı
Soğan - 1 adet orta boy
Domates - 750 gr
Salça - 1 tatlı kaşığı
Defne yaprağı - 1 adet
Karabiber
Dolmalık fıstık - 1,5 çorba kaşığı
Maydanoz - 1 çorba kaşığı

Yapılışı;
Öncelikle malzemelerimizi hazırlayalım. Yıkadığımız patlıcanları dilimledikten sonra süzgeçli bir kaseye koyuyoruz, üzerlerine tuz serpiyoruz ve 30 dk acı suyunun çıkmasını bekliyoruz. Domateslerin kabuklarını soyuyor ve çekirdeklerini temizlemek suretiyle iri doğruyoruz. Zeytinyağını tavada kızdırıyoruz. Domates, salça, defne yaprağı, tuz, karabiberi ekliyoruz. Ateşin altını kısıyor ve tavanın kapağını kapatarak 10 dk pişiriyoruz. Patlıcanları sudan geçirip kağıt havluyla fazla suyunu alıyoruz. Tavaya ekliyoruz. Sos ile patlıcanları karıştırıp tavanın kapağını kapatarak kısık ateşte 45 dk pişiriyoruz. Defne yaprağını tavadan çıkartıp yemeğimizin soğumasını bekliyoruz. Bu esnada yağsız tavada dolmalık fıstıklarımızı kavuruyoruz ve soğumuş olan yemeğimiz ile buluşturuyoruz. Dilerseniz yemeği servis ederken üzerine maydanoz serpebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

29 Ekim 2013 Salı

Biberli Patates

Sevgili Dostlar,

Sadece kendisini yiyebileceğiniz gibi et yemeklerinin yanında da servis edebileceğiniz bir tarif paylaşacağım sizinle. İçi yumuşacık dışı ise kıtır kıtır patatesleriniz olacak, kullandığımız baharatlı sos da ayrı bir lezzet katıyor :)

(kaynak: Altın Yemek Kitabı)

Malzemeler;
Taze patates - 750 gr
Sızma zeytinyağı - 90 ml
Sarımsak - 2 diş
Pul biber - 1 çay kaşığı
Kimyon tohumu - 1 çay kaşığı
Acı kırmızıbiber - 1 çay kaşığı
Sirke - 2 yemek kaşığı
Dolmalık yeşil biber - 1 adet
Tuz

Yapılışı;
Patatesleri kaynar tuzlu suda yumuşayıncaya kadar, 20 dk haşlıyoruz. Haşlanan patatesleri irice doğruyoruz. Zeytinyağını geniş bir tavaya koyuyor ve orta ateşte kızdırıyoruz. Patatesleri tavaya atıyor ve 5 dk kavuruyoruz. Sarımsakları kıyıyoruz ve pul biber ve kimyon ile bir havadan döverek karıştırıyoruz. Küçük bir kaba aktarıp acı biber ve sirkeyi içine ilave ediyoruz. Dolmalık biberi temizleyip ince ince dilimliyoruz. Sirkeli karışım ve biber şeritlerini patateslerin içine ekleyerek karıştırıyoruz. Sık sık karıştırarak 10 dk pişiriyoruz. Tuz serptikten sonra sıcak olarak servis yapıyoruz.

Afiyetle kalın.

26 Ekim 2013 Cumartesi

Kısır

Sevgili Dostlar,

Yemek bloğu açılır da "kısır" yapılmadan ve tarifi paylaşılmadan olur mu? Onlarca kısır tarifi denedim ve sonunda işte budur diyebiliyorum :)) Kısır konusunda ihtisas sahibi eşimden de tam not alınca değmeyin keyfime. Parmak ısırttıran tarif şöyle;

(kaynak: www.evcini.com)

Malzemeler;
İnce Bulgur - 1 su bardağı
Sıcak su - 1 su bardağı
Domates salçası - 1 yemek kaşığı
Biber salçası - 1 yemek kaşığı
Sarımsak - 1 diş (ben kullanmadım)
Yeşil Soğan - 4 adet
Maydanoz - 1/2 demet
Taze nane - 1/2 demet
Zeytinyağı - 1.5 kahve fincanı
Nar ekşisi - 1 tatlı kaşığı
Limon suyu - 1 adet limonun (1/2 de kullanabilirsiniz, tadarak karar verin)
Kimyon - 2 çay kaşığı (ben 1 çay kaşığı kullandım, kafi geldi)
Kırmızı toz biber - 1 çay kaşığı
Kuru nane - 2 yemek kaşığı

Yapılışı;
Geniş ve kapaklı bir kaseye bulguru koyuyor ve üzerine sıcak su ekleyip kasenin kapağını kapatıyoruz. Bulgur suyunu çekince tahta bir kaşıkla karıştırıyor ve bulgurdan bir parça tadarak sertliğini kontrol ediyoruz. Eğer sert gelirse 1/2 su bardağı sıcak su ilave edebilirsiniz. Eğer ilave ederseniz ki bence gerek kalmayacaktır bulgurun ilave suyu da çekmesini bekleyiniz. Bulgurun su çekme işlemi tamamlanınca karıştırarak bulgurun biraz soğumasını sağlıyoruz. Biber ve domates salçalarını da ekleyip iyice özümsenene kadar hafifçe bastırarak karıştırıyoruz. Kimyon, kırmızı toz biber, kuru naneyi ekleyip karıştırıyoruz. Sarımsağı, yeşil soğanı, maydanozu, taze naneyi ekleyip karıştırıyoruz. Nar ekşisini, limonu ve zeytinyağını ekliyoruz. Tuzlu seviyorsanız tuz da ekleyebilirsiniz ancak bence gerek yok.

Afiyetle kalın.

24 Ekim 2013 Perşembe

Zerdeçallı Kivili İrmik Tatlısı

Sevgili Dostlar,

Biliyorum ki klasik sütlü tatlılara henüz bloğumda yer veremedim ama değişik tarif görünce de dayanamıyorum, hemen denemek istiyorum :) Bu tatlı da meraktan araya giriverdi. Malum bizim evde kivi alınıyor ama pek yenmiyor, önceki kiviler reçele konu olmuşlardı (http://acemininmutfagi.blogspot.com/2013/07/kivi-marmelad.html) bu seferkiler de tatlının içine giriverdiler.

(kaynak: http://cahidejibek.com/)

Malzemeler;
Süt - 5 su bardağı
İrmik - 7 yemek kaşığı
Toz şeker - 7 yemek kaşığı
Nişasta - 1 yemek kaşığı
Portakal kabuğu rendesi - 1 portakalın
Toz zerdeçal - 1 tatlı kaşığı
Kivi - 2 adet (iç malzeme için)
Kivi - 2 adet (süslemek için)
Artmış kek parçaları - alt taban için (ben kedi dili bisküvi kullandım)

Yapılışı;
Muhallebimizi pişireceğimiz tenceremize, süt, şeker, irmik, nişasta, zerdeçal ve portakal kabuğunu koyup devamlı karıştırarak pişiriyoruz. Muhallebimiz fokurdamaya başlayıp da koyulaşınca altını kapatıyoruz. 2 adet kiviyi minik minik doğrayıp muhallebiye ilave edip karıştırıyoruz. Orjinal tarif artmış kek parçaları kullanmış ancak ben bir değişiklik yaptım ve kek yerine kedi dili bisküvi kullandım. Kedi dili bisküvilerini kakaolu sıcak su ile ıslattım ve muhallebiyi kedi dili bisküvilerin üzerine yaydım. Tatlıyı soğuması ve katılaşması için buzdolabında 3 saat dinlendiriyoruz. Servis yapacağınız zaman üzerini diğer 2 kiviyi dilimleyerek süsleyebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

22 Ekim 2013 Salı

Havuçlu Patlıcan Kavurması

Sevgili Dostlar,

Kışa girerken market raflarını dolduran sebzeler malum. Bu sebzeler ile yaptığımız bilindik yemekler de :) Haydi bir değişiklik yapalım. Diyet sofralarında rahatlıkla yer alabileceğini düşündüğüm bu lezzeti mutlaka deneyin.

(kaynak: www.mucizelezzetler.com)


Malzemeler;
Orta boy patlıcan - 3 adet
Zeytinyağı - 1 çay bardağı
Sivribiber - 4 adet
Sarımsak - 4 diş
Karabiber - 1/2 çay kaşığı
Kişniş - 1/2 çay kaşığı
Tuz - 1 tatlı kaşığı
Biber salçası - 1 çorba kaşığı
Orta boy havuç - 2 adet

Yapılışı;
Öncelikle patlıcanları yıkıyor ve ortadan uzunlamasına ikiye bölüp ince ince doğruyoruz. Daha sonra derin tavamızda kızdırdığımız zeytinyağında 4 dk kavuruyoruz. Sivribiberleri yıkayıp ince ince kıyıyoruz, sarımsaklar ile birlikte tavamıza ekliyoruz. Karabiber, kişniş, tuz ve biber salçasını da ilave ederek 4 dakika daha pişiriyoruz. Rendenin geniş tarafıyla rendelediğimiz havuçları da ekledikten sonra 3 dakika daha pişiriyoruz. Yemeği sıcak olarak servis yapıyoruz. Dikkat: havuçlar rendenin geniş tarafı ile rendelenmeli yoksa suyunu salar ki bunu istemiyoruz.

Afiyetle kalın.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Nar Ekşili Ezo Gelin Çorbası

Sevgili Dostlar,

Sonbaharın tadına, şanslıysanız eğer, sıcak bir içecekle yağmuru seyrederek varabilirsiniz. Tarifini paylaşacağım çorba lezzeti, ekşisi ve acısıyla eminim ki sizi tatmin edecek sıcak bir lezzet olacak.

Ezo Gelin'in hikayesini okumak isterseniz bu linkteki bilgilerden yararlanabilirsiniz, http://www.turkuler.com/thm/ezo10.asp

Ben ezo gelin çorbasının kökeni ile ilgili kısmı alıntıladım; "...Yokluk içindeki çileli yaşamı nedeniyle Ezo Gelin, verem hastalığına yakalanır, gözleri iyi görmemeye başlar. Mumbuş'ta hastaneye kaldırılır. Hastane yemeklerini yiyemediği için pişirdiği çorbanın kokusuna, diğer hastalar da dayanamaz ve isterler. Ezo Gelin çorbasının buradan kaynaklandığı söylenir..."


(kaynak:www.sahrapsoysal.com)

Malzemeler;

Kırmızı mercimek - 1 su bardağı
Pirinç - 2 yemek kaşığı
İnce köftelik bulgur - 4 yemek kaşığı
Zeytinyağı - 5 yemek kaşığı
Kuru soğan - 1 adet
Domates Salçası - 1/2 yemek kaşığı
Biber Salçası - 1/2 yemek kaşığı
Sıcak Su - 10 bardak
Limon suyu - 1 adet limonun
Nar Ekşisi - 1 yemek kaşığı
Kuru nane - 2 tatlı kaşığı
Kırmızı pul biber - 1 tatlı kaşığı
Tuz - 1 çay kaşığı
Sarımsak - 2-3 diş (ben kullanmadım)
Karabiber - 1 çay kaşığı (ben kullanmadım)
Şehriye - 2 yemek kaşığı (ben kullanmadım)

Yapılışı;

Öncelikle kırmızı mercimek, pirinç ve bulguru yıkıyor ve süzüyoruz. Zeytinyağını, çorbamızı pişireceğimiz tencereye alıyor ve üzerine mercimek, pirinç ve bulguru ekliyoruz. İncecik doğradığımız soğanı tencereye ilave ediyoruz. Kullanacaksanız pirinç büyüklüğünde doğranmış sarımsaklar da bu aşamada tencereye ekleniyor. Domates ve biber salçalarını da ekledikten sonra tenceremizi orta ateşe koyuyor ve malzemeleri tahta kaşıkla sürekli karıştırarak 5 dakika kavuruyoruz. Ardından sıcak suyu tencereye ekliyoruz. Arzu ederseniz sıcak tavuk ya da et suyu da kullanabilirsiniz. Nane, tuz, karabiber ve pul biberi de serpip tekrar karıştırıyoruz. Limon suyunu da ekleyip çorbamızı pişmeye bırakıyoruz. Kaynamaya başladıktan 20 dakika sonra çorbamız pişmiş oluyor :) Nar ekşisini de ilave edip afiyetle içiyoruz :) Tel şehriye kullanacaksanız, çorba kaynamaya başladığında ekleyebilirsiniz.
Not: ben çorba pişince biraz blender kullandım seçim sizin.

Afiyetle kalın.


18 Ekim 2013 Cuma

Bolu Gezisi ve "Alıç" ya da "Aluç"

Sevgili Dostlar,

Bayram tatilinde gittiğimiz Bolu, Yedigöller & Abant gezisinde doğaya doyduk desem gene de tanımım eksik kalır :) O renkler, o dinginlik, o manzara muhteşemdi.. Bu arada tattığımız lezzetler, ettiğimiz köy kahvaltıları, Bolu ustalarının eseri nefis akşam yemekleri de cabası.. Bu gezi sırasında bir de yeni bir meyve ile tanıştım; "Alıç". İntenet dünyasından derlediğim bilgilere göre Alıç, genelde dağlık alanlarda ve çalılıklarda yetişiyor, kalp kaslarını ve hafızayı güçlendirici özelliği bulunuyor. Hatta bu meyve, kalp ve damar hastalıklarına karşı en iyi doğal ilaç olarak gösteriliyor.

Alıç meyvesini biz olduğu gibi yedik :) Ancak çayının da yapılabildiğini öğrendim. (kaynak: www.sifamarket.com/mucize-bitkiler/alicin-kullanimi.html)

Afiyetle kalın.



Pekmezli Kara Kabak Tatlısı

Sevgili Dostlar,

Sonbaharda yeşil, sarı, kırmızı renklerin ağaç yapraklarındaki dansının en güzel seyredilebileceği yerlerin başında gelen Bolu'daydım, bir kaç gün önce. Bayram tatilini fırsat bilip dostlarla, gezmesi, görmesi, yemesi içmesi bol bir gezi yaptık. Bol bol fotoğraf çektim :) Kaldığımız otel (www.hotelyurdaer.com) Bolu'da Mutfak Sanat Merkezi olarak geçiyor aynı zamanda. Otelin 1938 yılından beri faaliyet gösteren restaurantında (www.hasimrestaurant.com) Osmanlı Mutfağı'nın yemekleri sunuluyor. Menü çok zengin ve inanın her yemeği tatmak istiyorsunuz :) Et yemekleri, dolmalar, Bolu'ya has yemekler, mezeler, şerbetler ve tabii ki tatlılar :) Benim favorim "vişneli yaprak sarma" ve "kara kabak tatlısı"ydı. Tabii tatmakla kalmadık ve düştük kara kabağın peşine ve İstanbul'a 9,5 kg.luk kocaman bir kara kabak ile döndük :)

Kara kabak, bildiğimiz balkabağına göre daha yuvarlak, rengi koyu yeşil, içi ise daha lifli, daha sulu ve daha az şekerli. Karadeniz'e has bir kabak çeşidi olan kara kabak ile değişik tarifler yapmak mümkün, araştırmalarım sonucunda kara kabak ile tatlısı dışında kara kabak çorbası, kara kabak böreği, kara kabak kızartması, kıymalı kara kabak yemeği, bulgurlu kara kabak yemeği ve kara kabak kavurması yapılabildiğini öğrendim. Sizlerle paylaşacağım tarif ise pekmez ile pişirilen ve kaşık ile yenilen kara kabak tatlısı. Kara kabak tatlısı sütlü olarak da yapılabiliyor, onu da önümüzdeki günlerde deneyeceğim, sonucu size de yazarım :)

(kaynak: http://www.tuzekmek.com/kara-kabak)

Malzemeler;
Kara kabak - 1 orta boy
Toz şeker - 2 su bardağı
Üzüm pekmezi - 2 su bardağı
Su - 1 su bardağı

Yapılışı;
Kabağı yıkayıp kabuklarını soymadan uygun büyüklükte dilimliyoruz. Kabağın iç kısmındaki çekirdekli kısmı temizliyoruz. Büyük ve derin bir tencereye kabakları, kabukları tencerenin tabanına değecek şekilde diziyoruz ve üzerlerine şeker serpip tencerenin kapağını da kapattıktan sonra bir gece bu şekilde bekletiyoruz. Ertesi gün kabağımızın sulanmış olacağını göreceğiz. Üzerine de bir su bardağı su ile karıştırdığımız pekmezi gezdirip önce harlı ateşte sonra da orta ateşte yumuşayana kadar pişiriyoruz. Kabakların pişmesine yakın etli kısımları tencerenin dibine gelecek şekilde kabakları çeviriyoruz. Böylelikle kabağımızın etli kısmı da pekmezi iyice çekmiş olacak. Tatlımızı soğuk olarak ve pekmezli sosu üzerine gezdirerek isterseniz de tahin ilavesi ile servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.

8 Ekim 2013 Salı

Supangle

Sevgili Dostlar,

Kaçınız diyete başlıyorum deyip diyetin ikinci ya da üçüncü gününde girdiği tatlı krizine yenik düştü? Arkasından gelen suçluluk duygusu ile kaç öğünü kendinize haram ettiniz? Diyetisyenime göre krize yenik düştük madem, arkasından kendimizi niye cezalandırıyoruz ki bu daha da fena bir duruma sebep oluyor. Aç kalıyoruz :) Keyfine varılamayan kaçamak, suçluluk, açlık ve tabii sona eren diyetle gelen başarısızlık duygusu. "Aman sendee" desek bile olmuyor işte, fazla kilolar başa bela.. Neyseki diyetisyenimizin (eşim de gidiyor artık) "kaçak listesi" var :) Canımız, program dışı bir şey mi çekti hemen kaçak listemize bakıyoruz, canımızın çektiğini yersek bakalım o gün programdaki hangi yiyeceklerden feragat edeceğiz diye.. Örneğin tatlı krizine giren eşime yaptığım bu sütlü tatlıdan eşim afiyetle bir kase yiyecek ama bunun için 1 dilim ekmek, 2 porsiyon meyve ve 1/2 bardak süt hakkından vazgeçti :) Ona sorarsanız değiyor :) (kaynak: tarif defterimden)

Malzemeler;
Süt - 1 litre
Un - 1/2 su bardağı
Kakao - 4 yemek kaşığı
Toz şeker - 1 su bardağı
Çikolata - 40 gr (kare çikolatalar 80 gr oluyor, ben bitter - 10 gr kullandım)
Margarin - 2 yemek kaşığı

Yapılışı;
Tenceremize kakao, un ve şekeri koyup çırpma teli ile karıştırıyoruz. Üzerlerine biraz süt ilave edip karıştırmak sureti ile malzemeleri sütün içinde eritiyoruz. Kalan sütü de tencereye ilave ettikten sonra tenceremizi ateşe koyuyoruz. Orta ateşte sürekli karıştırmak sureti ile muhallebimizi pişiriyoruz. Muhallebimiz kaynamaya başlayınca ocağın altını kısıyor ve 1 dk kadar daha pişiriyoruz. Ardından ocağın altını kapatıyoruz ve tencereye çikolata ile margarini ekleyip karıştırıyoruz. Muhallebimizi soğumaya bırakıyoruz ve ara ara karıştırıyoruz ki kabuk tutmasın. Soğuyunca kaselere boşaltıyoruz ve buzdolabında muhafaza ediyoruz. Ben antep fıstığı ile süsledim.

Afiyetle kalın.

Karatay'ın Pastırmalı Yumurtası

Sevgili Dostlar,

Besleyici ve sağlıklı bir yemek yemek istiyorsunuz ama çok da zahmetli olmasın şipşak hazırlayayım diyorsanız, şimdi paylaşacağım tarif tam size göre. Beyler sizin de gözünüz burada olsun :) (kaynak: Karatay Mutfağı Kitabı)

Prof. Dr. Canan Karatay'ın "Karatay Mutfağı" isimli kitabında "Kalhavltı, Yumurtalı Lezzetler, Salatalar ve Mezeler, Çorbalar, Ot ve Sebze Yemekleri, Et ve Sakatat Yemekleri, Balık Yemekleri, Baklagiller, Pilavlar, Dolmalar ve Köfteler, Sağlıklı Küçük Kaçamaklar, Çaylar" kategorileri altında çeşitli tarifler verilmiş. Şimdi tarifini paylaşacağım lezzet bu kitaptan.

Malzemeler;
Yumurta - 4 adet
Kuru soğan - 2 adet
Domates - 2 adet
Pastırma - 100 gr
Su - 1 çay bardağı
Üzüm sirkesi - 1 yemek kaşığı
Tereyağı - 1 yemek kaşığı
Kristal kayatuzu
Karabiber

Yapılışı;
Öncelikle soğanları soyup piyazlık yani ince ince doğruyoruz. Domatesleri de soyup küp küp doğruyoruz. Pastırma dilimlerini çemenli ya da çemensiz olarak 4 parçaya ayırıyoruz. Genişçe bir tavaya yağı koyup eritiyoruz, soğan ve pastırmaları ekleyip 3 dk soteliyoruz. Domatesleri de ekleyip 2 dk daha soteliyoruz. Suya sirkeyi karıştırıp tavaya döküyoruz. Tavamızın kapağını kapatıp kaynamaya bırakıyoruz. Kaynadıktan sonra 5 dk daha pişiriyoruz. Ardından tuz ve karabiber serpip tavanın içine 4 havuz açıyoruz ve her bir havuza bir yumurta kırıyoruz. Tavanın kapağını tekrar kapatıp yumurtanın akları beyazlaşıncaya kadar yemeğimizi pişirip sıcak sıcak servis yapıyoruz.

Ben, yemeği üzerine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı gezdirdiğim ve biberiye serpiştirdiğim söğüş domates ve çarliston biber ile servis ettim.

Afiyetle kalın.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Tarte Tatin

Sevgili Dostlar,

Farzedelim ki elinizde fazla elmalar var ve diyorsunuz ki ne yapsam da bu elmaları tatlı tatlı yesem. O zaman haydi gelin bu tarife bir bakalım. Zorluk derecesi orta seviyede, basit diyerek sizi kandırmayacağım :) Ama yaklaşık bir saatin sonunda miss gibi kokan, ısırdığınızda ağzınızda dağılan, elmaları yumuşacık ve sulu sulu kalmış, enfes bir tatlı hazırlamış olacaksınız. (kaynak: Altın Kitap Serisi)


Malzemeler;
Toz şeker - 100 gr
Soğuk su - 1 yemek kaşığı
Esmer şeker - 250 gr (ben daha az miktarda tozşeker kullandım, siz esmer kullanın)
Tereyağı - 125 gr
Elma - 6 adet

Tatlı turta hamuru;
Un - 250 gr
Toz şeker - 65 gr
Tuz - 1/2 çay kaşığı
Soğuk tereyağı - 125 gr
Yumurta - 1 adet
Krema - 2 yemek kaşığı

Yapılışı;
Gelin önce tart hamurumuzu hazırlayalım. Önce un, şeker ve tuzu karıştırıyoruz. Küp küp yapılmış teyerağını içine ekliyoruz. Spatula veya bıçak ile karıştırıyoruz. Hamur iri pütürlü bir kıvama geliyor. Yumurta ve kremayı çırparak karıştırıyoruz. İçine tereyağlı unlu karışımı ekleyip tahta kaşıkla karıştırıyoruz. (Bu noktada elle de yoğurmam gerekti ancak ne kadar az el teması o kadar gevrek bir turta) Hamuru streç film üzerine alıp bastırarak 18 cm çapında bir daire şeklini veriyoruz. Sonra da streç filme sararak 30 dk buzdolabında bekletiyoruz.

Hamurumuz dinlenirken, biz toz şeker ve suyu bir tencereye alarak, kısık ateşte karamelize ediyoruz. Karamelize olunca yuvarlak bir kek kalıbına döküp yayıyoruz. (dikkat : karamel fırına akmasın, önleminizi alın) Üzerine 1 yemek kaşığı esmer şeker serpiyoruz. Tereyağını da parçalar halinde içine atıyoruz. Elmaların kabuklarını soyup çekirdeklerini temizledikten sonra dörde bölüyor ve bu iri parçaları kek kalıbına diziyoruz. Üzerlerine de kalan esmer şekerleri serpiştiriyoruz.

30 dk'lık dinlenme süresi dolunca, hamuru temiz bir tezgaha alıp her iki tarafını da unladıktan sonra genişletmeye başlıyoruz. 23 cm çapında bir daire oluşacak şekilde açmamız kafi. Hamuru, elmaların üzerine kapatıyoruz ve hamurun kenarlarından bastırarak kapanmasını sağlıyoruz. Kalıbı, 180 derecede önceden ısıttığımız fırına veriyoruz ve tatlımızı, üzeri altın rengini alana kadar 40-45 dakika kadar pişiriyoruz. Pişince servis tabağına tersyüz ediyor ve biraz soğuduktan sonra ılık olarak servis ediyoruz.

Afiyetle kalın.