Sevgili Dostlar,
Hem sebze hem et içeren yemeklerin sağlıklı olacağına inanıyorsanız buyrun size Mantolu Patlıcan :) Hem görünümü enteresan hem de tadı şahane olan bu yemeği ister bütün olarak ister dilimleyerek servis edebilirsiniz. Ben dilimlemeyi tercih ettim, eşimin tepkisi "Kebap mı yaptıınnn" oldu :)) Deneyin pişman olmazsınız :)
(http://www.nefisyemektarifleri.com/tarifler/)
Malzemeler;
Patlıcan - 2 adet
Az yağlı kıyma - 300 gr
Soğan - 1 adet
Sarımsak - 2 diş
Galeta unu - 2 yemek kaşığı (ya da kuru ekmek içi)
Kimyon
Karabiber
Tuz
Yumurta - 1 adet
Yapılışı;
Önce patlıcanları bir güzel közlüyoruz. Ben közleme işlemini 200 derecede ızgara ayarına getirdiğim fırınımda alüminyum folyo serilmiş tepsi üzerinde gerçekleştirdim. Fırın kapağını az aralık bırakıyoruz, arada da patlıcanları çeviriyoruz. Patlıcanlar bastırdığımızda içeri çöküyorsa közlenmiş demektir. Şimdi de köftemizi hazırlayalım. Soğan ve sarımsakları rendeliyoruz. Kıyma, galeta unu, yumurta, baharatlar, soğan ve sarımsağı karıştırıyoruz ve iyice yoğuruyoruz. Kıymamızı iki parçaya ayırıyoruz. Streç filmi düz bir zemine yayıp üzerine iki parçaya ayırdığımız kıymanın birini alıp yayıyoruz. Kıymanın yağlı olmaması gerekiyor ki kıymayı çatlama oluşmadan kolayca açabilelim gene de çatlama ya da kopma olursa kıymayı biraz daha yoğurup tekrar açmayı deneyelim. Açma işlemini nazik darbelerle yaparsanız çatlama ihtimali azalıyor. Şimdi, açtığımız köftenin ortasına közlediğimiz patlıcanlardan birini koyalım ve streç filmin iki ucundan sırasıyla tutup kıymayı patlıcanın üzerine saralım ve uçları birleştirelim. Yemeğimizi yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine alalım (üzerine isterseniz hafifçe yağ da gezdirebilirsiniz ama ben yapmadım) ve fırına verelim. Be 175 derecelik fırında 30 dk pişirdim. Köfte piştiğinde yemeğimiz hazır demektir.
Afiyetle kalın.
Acemi Mutfakta
29 Kasım 2013 Cuma
Köfte Mantolu Patlıcan
Etiketler:
Et Yemekleri,
Köfteler,
Sebze Yemekleri
25 Kasım 2013 Pazartesi
Bulgurlu Kabak Dolması (nam-ı diğer Katıklı Dolma)
Sevgili Dostlar,
Güzel bir dolma tarifi paylaşacağım sizlerle. Hem sebze hem kıyma hem de bulgur var malzemelerinde. İçine reyhan koyarsanız Diyarbakır'ın yöresel yemeği Katıklı Dolma oluyor bu tarif ama biz reyhansız olarak yapacağız.
kaynak: http://www.birseninmutfagi.com)
Malzemeler;
Kabak - 6 adet
Kıyma - 150 gr
Bulgur - 6 çorba kaşığı
Kuru soğan - 1 adet
Domates salçası - 1 tatlı kaşığı
Biber salçası - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 2-3 dal
Sıvı yağ - 1 çay bardağı (ben 1/2 çay bardağı kullandım)
Tuz - 2 çay kaşığı
Karabiber - 1/2 çay kaşığı
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Kimyon - 1/2 çay kaşığı
Kaynar su - 2 su bardağı
Yapılışı;
İşe harcımızı hazırlamakla başlayacağız. Soğanı yemeklik doğrayıp kıyma ve yağ ile birlikte bir tavaya alıp kavuruyoruz. Salçaları, bulguru ve baharatları tavaya ekleyip bir kaç dakika daha kavuruyoruz. Harcımız pişince ocağı kapatıp içine ince kıyılmış maydanozu ekleyip karıştırıyoruz. Harcımız hazır. Şimdi kabakları hazırlayalım. Bütün haldeki kabakların kabuğunu soyup içini oyalım. Kabakların içine harcı gevşek bir şekilde dolduralım ve bir tencereye kabakları dizelim. Tencereye kaynar su ekleyip yemeğimizi pişirelim. Yemeğimiz pişince kabakları servis tabağına alalım ve dilimleyelim. Üzerine yoğurt koyup sıcak olarak servis edelim.
Afiyetle kalın.
Güzel bir dolma tarifi paylaşacağım sizlerle. Hem sebze hem kıyma hem de bulgur var malzemelerinde. İçine reyhan koyarsanız Diyarbakır'ın yöresel yemeği Katıklı Dolma oluyor bu tarif ama biz reyhansız olarak yapacağız.
kaynak: http://www.birseninmutfagi.com)
Malzemeler;
Kabak - 6 adet
Kıyma - 150 gr
Bulgur - 6 çorba kaşığı
Kuru soğan - 1 adet
Domates salçası - 1 tatlı kaşığı
Biber salçası - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 2-3 dal
Sıvı yağ - 1 çay bardağı (ben 1/2 çay bardağı kullandım)
Tuz - 2 çay kaşığı
Karabiber - 1/2 çay kaşığı
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Kimyon - 1/2 çay kaşığı
Kaynar su - 2 su bardağı
Yapılışı;
İşe harcımızı hazırlamakla başlayacağız. Soğanı yemeklik doğrayıp kıyma ve yağ ile birlikte bir tavaya alıp kavuruyoruz. Salçaları, bulguru ve baharatları tavaya ekleyip bir kaç dakika daha kavuruyoruz. Harcımız pişince ocağı kapatıp içine ince kıyılmış maydanozu ekleyip karıştırıyoruz. Harcımız hazır. Şimdi kabakları hazırlayalım. Bütün haldeki kabakların kabuğunu soyup içini oyalım. Kabakların içine harcı gevşek bir şekilde dolduralım ve bir tencereye kabakları dizelim. Tencereye kaynar su ekleyip yemeğimizi pişirelim. Yemeğimiz pişince kabakları servis tabağına alalım ve dilimleyelim. Üzerine yoğurt koyup sıcak olarak servis edelim.
Afiyetle kalın.
Mango Soslu Kış Şöleni
Sevgili Dostlar,
Hafif sütlü tatlı tariflerimize bir yenisini ekliyoruz. Yapımı pratik, çocukların da zevkle yiyeceği bir tatlı. Bisküvinizi hazır ediyorsunuz, muhallebiyi ve meyve sosunu da yaptınız mı tatlınız tamamdır :) Ben yarım ölçü yapıp küçük dikdörtgen fırın kabımı kullandım.
(kaynak: http://oktayustam.com/yemektarifleri)
Malzemeler;
Süt - 1 lt
Toz şeker - 1 su bardağı
Nişasta - 1 çorba kaşığı
Pirinç Unu - 2 çorba kaşığı
Yumurta sarısı - 1 yumurtanın
Vanilya - 1 paket
Kakaolu Bisküvi - 2 paket
Hindistan cevizi - 1 su bardağı
Üzeri için;
Muz - 2 adet
Mandalina - 3 adet (bir tanesini süslemede kullanacağız)
Mango - 2 adet
Yaban mersini - 1 avuç
Yapılışı;
Tatlımızı sunacağımız borcam kabın içine hindistan cevizini yayıyoruz. Bisküvileri rondodan geçirerek (ya da naylon poşet içine koyup havanda döverek) toz haline getiriyoruz. Hindistan cevizlerinin üzerine bisküvi tozunu yayıyoruz. Şimdi muhallebimizi yapalım. Tencereye süt, şeker, nişasta, pirinç unu ve yumurta sarısını koyup çırparak pişiriyoruz. Kaynayınca vanilyayı ekleyip ateşten alıyoruz. Muhallebimizi borcama yayıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Bu esnada meyve sosumuzu hazırlayalım. Muzların ve mangoların kabuklarını soyuyor ve meyveleri dilimliyoruz. Mandalinaların suyunu sıkıyoruz. Muz ve mango parçalarını, mandalina suyu ile birlikte rondodan geçiriyoruz. Elde ettiğimiz meyve sosunu soğumuş olan muhallebinin üzerine yayıyoruz. Tatlımızı mandalina dilimleri ve yaban mersinleri ile süsleyip soğuk olarak servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
Hafif sütlü tatlı tariflerimize bir yenisini ekliyoruz. Yapımı pratik, çocukların da zevkle yiyeceği bir tatlı. Bisküvinizi hazır ediyorsunuz, muhallebiyi ve meyve sosunu da yaptınız mı tatlınız tamamdır :) Ben yarım ölçü yapıp küçük dikdörtgen fırın kabımı kullandım.
(kaynak: http://oktayustam.com/yemektarifleri)
Malzemeler;
Süt - 1 lt
Toz şeker - 1 su bardağı
Nişasta - 1 çorba kaşığı
Pirinç Unu - 2 çorba kaşığı
Yumurta sarısı - 1 yumurtanın
Vanilya - 1 paket
Kakaolu Bisküvi - 2 paket
Hindistan cevizi - 1 su bardağı
Üzeri için;
Muz - 2 adet
Mandalina - 3 adet (bir tanesini süslemede kullanacağız)
Mango - 2 adet
Yaban mersini - 1 avuç
Yapılışı;
Tatlımızı sunacağımız borcam kabın içine hindistan cevizini yayıyoruz. Bisküvileri rondodan geçirerek (ya da naylon poşet içine koyup havanda döverek) toz haline getiriyoruz. Hindistan cevizlerinin üzerine bisküvi tozunu yayıyoruz. Şimdi muhallebimizi yapalım. Tencereye süt, şeker, nişasta, pirinç unu ve yumurta sarısını koyup çırparak pişiriyoruz. Kaynayınca vanilyayı ekleyip ateşten alıyoruz. Muhallebimizi borcama yayıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Bu esnada meyve sosumuzu hazırlayalım. Muzların ve mangoların kabuklarını soyuyor ve meyveleri dilimliyoruz. Mandalinaların suyunu sıkıyoruz. Muz ve mango parçalarını, mandalina suyu ile birlikte rondodan geçiriyoruz. Elde ettiğimiz meyve sosunu soğumuş olan muhallebinin üzerine yayıyoruz. Tatlımızı mandalina dilimleri ve yaban mersinleri ile süsleyip soğuk olarak servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
20 Kasım 2013 Çarşamba
Kaymaklı Ayva Tatlısı
Sevgili Dostlar,
Ayvanın en güzel hali tatlısı bence :) Mevsimine göre kaymaklı dondurma ya da kaymak ile ikram edildiğinde tatlısı da hafifler her tadımda.. Ayva tatlısından mükemmel sonuç elde etmek için ayvaların seçimi mühim. Sünger gibi olan ayvaların pişme esnasında eriyip dağılması pek mümkün. Bu nedenle bu tatlıyı en iyisi siz sonbaharda ayvanın yeni yeni çıktığı dönemde yapın :)
(kaynak: http://anneeligibireyhan.blogspot.com/)
Malzemeler;
Ayva - 3 adet
Toz şeker - 2 su bardağı (bence 1,5 bardak yeterli)
Karanfil - 2 adet
Tarçın Çubuğu - 1 adet
Su
Kaymak
Yapılışı;
Öncelikle ayvaları yıkayıp kabuklarını soyuyoruz. Ayvaları enlemesine ikiye bölüp çekirdek yuvalarını çıkartıyoruz. Ayvanın kabuğunu ve çekirdeklerini pişirme esnasında renk vermesi için kullanacağız, o nedenle hemen atmıyoruz. Ayva kabuklarını ayvaları pişireceğimiz yayvan tenceremizin dibine döşüyoruz. Üzerine ayvaları yerleştirip çekirdekleri boş kalan yerlere serpiştiriyoruz. Çubuk tarçın ve karanfilleri de tencereye ekleyip ayvaların boyunun yarısına kadar su ekliyor ve orta ateşte ayvaları pişirmeye başlıyoruz. Su kaynadıktan sonra eşit bir şekilde toz şekerini tenceremize döküyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz. Ayvaların rengini alarak pişmesi 1 saat 45 dk civarı sürüyor. O nedenle suyunu arada kontrol etmekte fayda var ki dibi tutmasın. Arada koyulaşan ve rengini alan şerbeti ayvaların üzerine gezdiriyoruz. Tatlımız hazır olduğunda servis tabağına alıp üzerine koyacağımız bir parça kaymak ve şerbet ile servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
Ayvanın en güzel hali tatlısı bence :) Mevsimine göre kaymaklı dondurma ya da kaymak ile ikram edildiğinde tatlısı da hafifler her tadımda.. Ayva tatlısından mükemmel sonuç elde etmek için ayvaların seçimi mühim. Sünger gibi olan ayvaların pişme esnasında eriyip dağılması pek mümkün. Bu nedenle bu tatlıyı en iyisi siz sonbaharda ayvanın yeni yeni çıktığı dönemde yapın :)
(kaynak: http://anneeligibireyhan.blogspot.com/)
Malzemeler;
Ayva - 3 adet
Toz şeker - 2 su bardağı (bence 1,5 bardak yeterli)
Karanfil - 2 adet
Tarçın Çubuğu - 1 adet
Su
Kaymak
Yapılışı;
Öncelikle ayvaları yıkayıp kabuklarını soyuyoruz. Ayvaları enlemesine ikiye bölüp çekirdek yuvalarını çıkartıyoruz. Ayvanın kabuğunu ve çekirdeklerini pişirme esnasında renk vermesi için kullanacağız, o nedenle hemen atmıyoruz. Ayva kabuklarını ayvaları pişireceğimiz yayvan tenceremizin dibine döşüyoruz. Üzerine ayvaları yerleştirip çekirdekleri boş kalan yerlere serpiştiriyoruz. Çubuk tarçın ve karanfilleri de tencereye ekleyip ayvaların boyunun yarısına kadar su ekliyor ve orta ateşte ayvaları pişirmeye başlıyoruz. Su kaynadıktan sonra eşit bir şekilde toz şekerini tenceremize döküyoruz ve tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz. Ayvaların rengini alarak pişmesi 1 saat 45 dk civarı sürüyor. O nedenle suyunu arada kontrol etmekte fayda var ki dibi tutmasın. Arada koyulaşan ve rengini alan şerbeti ayvaların üzerine gezdiriyoruz. Tatlımız hazır olduğunda servis tabağına alıp üzerine koyacağımız bir parça kaymak ve şerbet ile servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
19 Kasım 2013 Salı
Bursa'nın Sakızlı Kebabı
Sevgili Dostlar,
Bursa'nın meşhur sakızlı kebabının tarifini paylaşacağım şimdi sizlerle. Yapımı oldukça kolay hele bir de düdüklü tencere kullanıyorsanız :) Orjinal tarifte kebaba püre eşlik ediyor ancak ben pilav ile servis ettim. Siz, püre ile deneyin.
(kaynak: http://www.kanald.com.tr/mutfagim)
Malzemeler:
Kuzu kuşbaşı - 1 kg
Kuru soğan - 2 adet
Sarımsak - 2 diş
Tereyağı - 2 yemek kaşığı (ben sıvıyağ kullandım)
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı (kullanmadım)
Sosu İçin:
Damla sakızı - 2 parça
Un - 1 yemek kaşığı
Domates salçası - 2 yemek kaşığı
Tarçın - 1 çay kaşığı
Yenibahar - 1 çay kaşığı
Karabiber - 1 çay kaşığı
Püresi için;
Patates - 1 kg
Süt - 1 su bardağı
Tereyağı - 1 yemek kaşığı (bence gerek yok)
Tuz
Yapılışı;
Öncelikle pürenin tarifini verelim, patatesi soyup küp küp doğradıktan sonra derin bir tencerede haşlıyoruz. Patatesler yumuşayınca üzerine tereyağını ekleyip ki bence yağ kullanılmayabilir, patatesleri ezmeye başlıyoruz. Sütü yavaş yavaş ekleyip patatesleri püre olana kadar eziyoruz.
Şimdi etimizi yapalım. Kuru soğanları piyazlık doğruyoruz. Sarımsakları ince ince doğrayıp soğanların üzerine ilave ediyoruz. Yağı tencereye alıp soğan ve sarımsakları kavuruyoruz. Eti tencereye ekleyip etler suyunu verene kadar kavuruyoruz. Bu arada sosumuzu hazırlamaya başlayalım. Küçük bir kasede damla sakızını dövüyoruz ya da damla sakızı reçelinden iki çay kaşığı alabilirsiniz. Üzerine un, domates salçası, tarçın, yenibahar ve karabiberi ekleyip iyice çırpıyoruz. Ben sosa biraz sıcak su ekledim. Etler suyunu çekince, hazırladığımız sosu üzerine ekleyip kısık ateşte ağır ağır pişiriyoruz. Bu noktada ben biraz sıcak su ilavesi ile düdüklü tenceremi devreye soktum düdük çıktıktan sonra 12 dk pişirip ocaktan alıyorum ama tercih sizin. Et de pişince püre ile birlikte servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Bursa'nın meşhur sakızlı kebabının tarifini paylaşacağım şimdi sizlerle. Yapımı oldukça kolay hele bir de düdüklü tencere kullanıyorsanız :) Orjinal tarifte kebaba püre eşlik ediyor ancak ben pilav ile servis ettim. Siz, püre ile deneyin.
(kaynak: http://www.kanald.com.tr/mutfagim)
Malzemeler:
Kuzu kuşbaşı - 1 kg
Kuru soğan - 2 adet
Sarımsak - 2 diş
Tereyağı - 2 yemek kaşığı (ben sıvıyağ kullandım)
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı (kullanmadım)
Sosu İçin:
Damla sakızı - 2 parça
Un - 1 yemek kaşığı
Domates salçası - 2 yemek kaşığı
Tarçın - 1 çay kaşığı
Yenibahar - 1 çay kaşığı
Karabiber - 1 çay kaşığı
Püresi için;
Patates - 1 kg
Süt - 1 su bardağı
Tereyağı - 1 yemek kaşığı (bence gerek yok)
Tuz
Yapılışı;
Öncelikle pürenin tarifini verelim, patatesi soyup küp küp doğradıktan sonra derin bir tencerede haşlıyoruz. Patatesler yumuşayınca üzerine tereyağını ekleyip ki bence yağ kullanılmayabilir, patatesleri ezmeye başlıyoruz. Sütü yavaş yavaş ekleyip patatesleri püre olana kadar eziyoruz.
Şimdi etimizi yapalım. Kuru soğanları piyazlık doğruyoruz. Sarımsakları ince ince doğrayıp soğanların üzerine ilave ediyoruz. Yağı tencereye alıp soğan ve sarımsakları kavuruyoruz. Eti tencereye ekleyip etler suyunu verene kadar kavuruyoruz. Bu arada sosumuzu hazırlamaya başlayalım. Küçük bir kasede damla sakızını dövüyoruz ya da damla sakızı reçelinden iki çay kaşığı alabilirsiniz. Üzerine un, domates salçası, tarçın, yenibahar ve karabiberi ekleyip iyice çırpıyoruz. Ben sosa biraz sıcak su ekledim. Etler suyunu çekince, hazırladığımız sosu üzerine ekleyip kısık ateşte ağır ağır pişiriyoruz. Bu noktada ben biraz sıcak su ilavesi ile düdüklü tenceremi devreye soktum düdük çıktıktan sonra 12 dk pişirip ocaktan alıyorum ama tercih sizin. Et de pişince püre ile birlikte servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Geleneksel Türk Tatlısı "Aşure"
Sevgili Dostlar,
Yıllar yılı komşularımızın aşuresini yedik hep. Annem o kadar güzel yemekler tatlılar yapar hiç aşuresini yemedik :) Yemek blogu yazınca yapmamazlık da olmuyor tabii ama ne yalan söyleyeyim gözüm pek bir korkuyordu aşure yapmaya girişmeden. Neticede, blog sorumluluğu ağır bastı ve 3 saat süren bir uğraştan sonra aşure tatlımız hazır oldu :) Benim ilk denememde tat harika ama kıvam koyu oldu, daha sulu bırakmam gerektiğini öğrendim, bakalım sizin tecrübeniz nasıl olacak :)
(kaynak: MEGEP-Tahil Tatlıları)
Malzemeler;
Aşurelik Buğday - 3 su bardağı
Kuru Fasulye - 1/2 su bardağı
Nohut - 1/2 su bardağı
Pirinç - 1/2 su bardağı (istenirse-ben kullanmadım)
Kuru üzüm - 2 çorba kaşığı
Kuru incir - 6 tane
Kuru kayısı - 6 tane
Portakal kabuğu - 1/2 portakalın
Toz şeker - 5 su bardağı
Ceviz veya fındık içi - 3 avuç
Gül suyu - 1 kahve fincanı (gül suyu yerine 1 portakalın suyunu koydum)
Badem - 1 avuç (kullanmadım)
Süslemek için;
Tarçın
Nar tanesi - 1/2 narın tanesi
Karanfil - 3 adet (ben kullanmadım)
Antep fıstığı
Fıstık
Kırık fındık
Kuş üzümü
Yapılışı;
Önce aşure yapmaya karar veriyoruz ve malzemelerimizi taze taze alıyoruz :) Pişirme işlemini yapacağımız günün evvelinde, geceden buğday, fasulye ve nohudu ayıklayıp ılık suya ayrı ayrı koyuyor ve ertesi güne kadar bekletiyoruz. Gelelim büyük güne. Buğdayı süzüp büyük bir tencereye alıyoruz. (Buradaki malzemeler ile iki tencere dolusu aşure yapıldı, ona göre :)) Üzerini 4–5 parmak geçecek kadar su koyup haşlıyoruz. Buğday haşlanırken üzerinde köpük birikiyor, bunu kevgirle alıyoruz. Dibi tutmasın diye ara sıra karıştırıyoruz. Bir de dikkat edin taşmasın :) Buğdayın haşlanması 1,5 saat sürüyor aklınızda olsun. Aşureye pirinç koyacaksanız eğer yıkayıp süzüp buğdaya ilave edebilirsiniz. Buğday biraz haşlandıktan sonra ister küp şeklinde doğradığınz portakal kabuğunu ya da portakal rendesini buğdaya ilave ediyoruz. Buğday haşlanırken ayrı tencerelerde nohut ve fasulyeyi haşlayacağız. Ben düdüklü tenceremi iki kere kullanmak sureti ile nohut ve fasulyeleri haşladım. Kayısı ve inciri küp küp doğruyor ve ardından ayrı ayrı kaplarda haşlıyoruz. Kuru üzümü ve kuş üzümünü ayrı kaplara koyup üzerlerine kaynar su döküp yumuşamalarını sağlıyoruz. 1,5 saatin sonlarına doğru artık pişmiş ve açılmış olan buğdayın içine haşlanmış fasulye ve nohudu ilave edip biraz daha pişiriyoruz. Tabii bu arada tenceredeki su hep azalacak, o nedenle arada biz de hep sıcak su ekleyeceğiz. Üzüm ve kayısıları da artık tenceremize ekleyebiliriz. Sıra geldi şekere. Şekeri ilave edip tadına bakarak şeker oranını ayarlıyoruz. Aşure piştikten sonra şeker oranı azalırmış aklınızda olsun. Kullanacaksanız gül suyunu karışıma ekleyebilirsiniz, ben portakal suyu ekledim pek hoş oldu. Ceviz, fındık, kabuğu soyulmuş bademi iri bir şekilde dövüyoruz, ceviz ve fındığın bir kısmını aşureye ilave ediyoruz. Kalanı süslemede kullanacağız. Tüm malzemeleri 10 dakika kadar daha kaynatıyoruz. Badem ve inciri ilave edip 5 dakika daha pişiriyoruz. İncir ekledikten sonra çok pişirmiyoruz ki aşurenin rengi çok koyulaşmasın. Aşureyi ocaktan alıp sıcak olarak kaselere koyuyor ve soğumaya bırakıyoruz. Kaymak tuttuğu vakit süslemeye başlayabilirsiniz :) Süsleme kısmı artık size kalmış :) Kıvam konusuna gelince, aşure hele bir de buzdolabına girince koyulaşıyor o nedenle sulu bırakmakta fayda var. yararlandığım kaynak, kıvamı için yoğun taneli çorba kıvamı demiş. Aşurenin içindeki malzemeler hem farkedilir olmalı hem de kendi içlerinde bir uyumu yakalamalı. Velhasıl, aşureyi hakkını vererek yapmak kolay değil :) Senede bir gün yapılır :)
Afiyetle kalın.
Yıllar yılı komşularımızın aşuresini yedik hep. Annem o kadar güzel yemekler tatlılar yapar hiç aşuresini yemedik :) Yemek blogu yazınca yapmamazlık da olmuyor tabii ama ne yalan söyleyeyim gözüm pek bir korkuyordu aşure yapmaya girişmeden. Neticede, blog sorumluluğu ağır bastı ve 3 saat süren bir uğraştan sonra aşure tatlımız hazır oldu :) Benim ilk denememde tat harika ama kıvam koyu oldu, daha sulu bırakmam gerektiğini öğrendim, bakalım sizin tecrübeniz nasıl olacak :)
(kaynak: MEGEP-Tahil Tatlıları)
Malzemeler;
Aşurelik Buğday - 3 su bardağı
Kuru Fasulye - 1/2 su bardağı
Nohut - 1/2 su bardağı
Pirinç - 1/2 su bardağı (istenirse-ben kullanmadım)
Kuru üzüm - 2 çorba kaşığı
Kuru incir - 6 tane
Kuru kayısı - 6 tane
Portakal kabuğu - 1/2 portakalın
Toz şeker - 5 su bardağı
Ceviz veya fındık içi - 3 avuç
Gül suyu - 1 kahve fincanı (gül suyu yerine 1 portakalın suyunu koydum)
Badem - 1 avuç (kullanmadım)
Süslemek için;
Tarçın
Nar tanesi - 1/2 narın tanesi
Karanfil - 3 adet (ben kullanmadım)
Antep fıstığı
Fıstık
Kırık fındık
Kuş üzümü
Yapılışı;
Önce aşure yapmaya karar veriyoruz ve malzemelerimizi taze taze alıyoruz :) Pişirme işlemini yapacağımız günün evvelinde, geceden buğday, fasulye ve nohudu ayıklayıp ılık suya ayrı ayrı koyuyor ve ertesi güne kadar bekletiyoruz. Gelelim büyük güne. Buğdayı süzüp büyük bir tencereye alıyoruz. (Buradaki malzemeler ile iki tencere dolusu aşure yapıldı, ona göre :)) Üzerini 4–5 parmak geçecek kadar su koyup haşlıyoruz. Buğday haşlanırken üzerinde köpük birikiyor, bunu kevgirle alıyoruz. Dibi tutmasın diye ara sıra karıştırıyoruz. Bir de dikkat edin taşmasın :) Buğdayın haşlanması 1,5 saat sürüyor aklınızda olsun. Aşureye pirinç koyacaksanız eğer yıkayıp süzüp buğdaya ilave edebilirsiniz. Buğday biraz haşlandıktan sonra ister küp şeklinde doğradığınz portakal kabuğunu ya da portakal rendesini buğdaya ilave ediyoruz. Buğday haşlanırken ayrı tencerelerde nohut ve fasulyeyi haşlayacağız. Ben düdüklü tenceremi iki kere kullanmak sureti ile nohut ve fasulyeleri haşladım. Kayısı ve inciri küp küp doğruyor ve ardından ayrı ayrı kaplarda haşlıyoruz. Kuru üzümü ve kuş üzümünü ayrı kaplara koyup üzerlerine kaynar su döküp yumuşamalarını sağlıyoruz. 1,5 saatin sonlarına doğru artık pişmiş ve açılmış olan buğdayın içine haşlanmış fasulye ve nohudu ilave edip biraz daha pişiriyoruz. Tabii bu arada tenceredeki su hep azalacak, o nedenle arada biz de hep sıcak su ekleyeceğiz. Üzüm ve kayısıları da artık tenceremize ekleyebiliriz. Sıra geldi şekere. Şekeri ilave edip tadına bakarak şeker oranını ayarlıyoruz. Aşure piştikten sonra şeker oranı azalırmış aklınızda olsun. Kullanacaksanız gül suyunu karışıma ekleyebilirsiniz, ben portakal suyu ekledim pek hoş oldu. Ceviz, fındık, kabuğu soyulmuş bademi iri bir şekilde dövüyoruz, ceviz ve fındığın bir kısmını aşureye ilave ediyoruz. Kalanı süslemede kullanacağız. Tüm malzemeleri 10 dakika kadar daha kaynatıyoruz. Badem ve inciri ilave edip 5 dakika daha pişiriyoruz. İncir ekledikten sonra çok pişirmiyoruz ki aşurenin rengi çok koyulaşmasın. Aşureyi ocaktan alıp sıcak olarak kaselere koyuyor ve soğumaya bırakıyoruz. Kaymak tuttuğu vakit süslemeye başlayabilirsiniz :) Süsleme kısmı artık size kalmış :) Kıvam konusuna gelince, aşure hele bir de buzdolabına girince koyulaşıyor o nedenle sulu bırakmakta fayda var. yararlandığım kaynak, kıvamı için yoğun taneli çorba kıvamı demiş. Aşurenin içindeki malzemeler hem farkedilir olmalı hem de kendi içlerinde bir uyumu yakalamalı. Velhasıl, aşureyi hakkını vererek yapmak kolay değil :) Senede bir gün yapılır :)
Afiyetle kalın.
17 Kasım 2013 Pazar
Pratik Zeytinyağlı Enginar
Sevgili Dostlar,
Enginarın faydası say say bitmez. Yapımı belki biraz zahmetli gelebilir, o zaman ne yapacağız derseniz eğer tavsiyem şu; cam konserve olarak satılan soyulmuş hazır enginarlar var. Aynı şekilde cam konservede satılan bezelye, havuç, patates garnitürü de var. Tek yapmanız gereken malzemeleri birleştirip pişirmek :)
Malzemeler;
Konserve içinden çıkan enginar - 6 parça
Bezelye, havuç, patates garnitür - 1 küçük cam konserve
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı
Portakal suyu - 1 adet portakalın
Arpacık Soğan - 12 adet
Kesme şeker - 4 adet
Sıcak su
Tuz
Dereotu
Yapılışı;
Arpacık soğanlarımızı soyup yıkadıktan sonra 4'e bölüyoruz. Yağı pilav tenceresi tabir ettiğimiz yayvan tenceremize döküyoruz. Konserveden çıkan enginarları yıkıyoruz ve tenceremize diziyoruz. Enginarların yüksekliğinin yarısına gelecek kadar sıcak suyu tencereye ekliyoruz. Portakal suyunu enginarların üzerinde gezdiriyoruz. Arpacık soğanları enginarların üzerine bölüştürüyoruz. Bu şekilde kapağı kapalı olarak kısık ateşte 30 dk pişiriyoruz. (not: enginarlar ve kapak arasına ıslatılıp sıkılmış yağlı kağıt koyarsanız tencerenin hava almasını önlersiniz ve böylelikle yemek daha iyi pişer) Bezelye, havuç ve patates garnitürlerimizi sudan geçirip enginarların üzerine pay ediyoruz. 15 dk daha pişiriyoruz. Enginarlarımızı servis tabağına alıp isteğe bağlı olarak dereotu ile süsleyip servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
Enginarın faydası say say bitmez. Yapımı belki biraz zahmetli gelebilir, o zaman ne yapacağız derseniz eğer tavsiyem şu; cam konserve olarak satılan soyulmuş hazır enginarlar var. Aynı şekilde cam konservede satılan bezelye, havuç, patates garnitürü de var. Tek yapmanız gereken malzemeleri birleştirip pişirmek :)
Malzemeler;
Konserve içinden çıkan enginar - 6 parça
Bezelye, havuç, patates garnitür - 1 küçük cam konserve
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı
Portakal suyu - 1 adet portakalın
Arpacık Soğan - 12 adet
Kesme şeker - 4 adet
Sıcak su
Tuz
Dereotu
Yapılışı;
Arpacık soğanlarımızı soyup yıkadıktan sonra 4'e bölüyoruz. Yağı pilav tenceresi tabir ettiğimiz yayvan tenceremize döküyoruz. Konserveden çıkan enginarları yıkıyoruz ve tenceremize diziyoruz. Enginarların yüksekliğinin yarısına gelecek kadar sıcak suyu tencereye ekliyoruz. Portakal suyunu enginarların üzerinde gezdiriyoruz. Arpacık soğanları enginarların üzerine bölüştürüyoruz. Bu şekilde kapağı kapalı olarak kısık ateşte 30 dk pişiriyoruz. (not: enginarlar ve kapak arasına ıslatılıp sıkılmış yağlı kağıt koyarsanız tencerenin hava almasını önlersiniz ve böylelikle yemek daha iyi pişer) Bezelye, havuç ve patates garnitürlerimizi sudan geçirip enginarların üzerine pay ediyoruz. 15 dk daha pişiriyoruz. Enginarlarımızı servis tabağına alıp isteğe bağlı olarak dereotu ile süsleyip servis ediyoruz.
Afiyetle kalın.
Domates Çorbası
Sevgili Dostlar,
Yemek yapma konusuna zaman ayırmamın boşa gidecek bir uğraş olmayacağı konusunda ilk fikrimin oluştuğu zaman, yaptığım bu domates çorbasını içtikten sonra annemin tarifini istediği andı :)) Hala yaparım ve annem dünyanın en lezzetli çorbasını içiyormuş gibi içer :) Annem olduğu için mi? Belki. Ama annem zor beğenir, bu da bir gerçek :) Yapımı kolay olan bu tarifi denemenizi tavsiye ederim.
(kaynak: Kolay ve Ekonomik Yemekler Kitabı-Leman Eryılmaz)
Malzemeler (3 porsiyon);
Su - 4 su bardağı
Margarin - 2 çorba kaşığı (ya da sıvıyağ - 3 çorba kaşığı)
Un - 2 çorba kaşığı
Domates salçası - 3 çorba kaşığı
Süt - 1 çay bardağı
Tuz
Yapılışı;
Çorbamızı pişireceğimiz tencereye yağı koyuyor (eritiyor) ve unu ekliyoruz. Unu 2 dk yağda kavuruyoruz. Salçayı ve sütü ilave edip 2 dk karıştırıyoruz. Suyu ilave ediyor ve tel çırpıcıyla malzemeyi yediriyoruz. Tuzunu da ekleyip 10 dk, un kokusu gidene kadar pişiriyoruz. Ben bu şekilde seviyorum ama eğer isterseniz beyaz ya da kaşar peynir rendesi ya da kızarmış ekmek garnitürü (Arı Crostini marka şu aralar favorimiz) ekleyebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Yemek yapma konusuna zaman ayırmamın boşa gidecek bir uğraş olmayacağı konusunda ilk fikrimin oluştuğu zaman, yaptığım bu domates çorbasını içtikten sonra annemin tarifini istediği andı :)) Hala yaparım ve annem dünyanın en lezzetli çorbasını içiyormuş gibi içer :) Annem olduğu için mi? Belki. Ama annem zor beğenir, bu da bir gerçek :) Yapımı kolay olan bu tarifi denemenizi tavsiye ederim.
(kaynak: Kolay ve Ekonomik Yemekler Kitabı-Leman Eryılmaz)
Malzemeler (3 porsiyon);
Su - 4 su bardağı
Margarin - 2 çorba kaşığı (ya da sıvıyağ - 3 çorba kaşığı)
Un - 2 çorba kaşığı
Domates salçası - 3 çorba kaşığı
Süt - 1 çay bardağı
Tuz
Yapılışı;
Çorbamızı pişireceğimiz tencereye yağı koyuyor (eritiyor) ve unu ekliyoruz. Unu 2 dk yağda kavuruyoruz. Salçayı ve sütü ilave edip 2 dk karıştırıyoruz. Suyu ilave ediyor ve tel çırpıcıyla malzemeyi yediriyoruz. Tuzunu da ekleyip 10 dk, un kokusu gidene kadar pişiriyoruz. Ben bu şekilde seviyorum ama eğer isterseniz beyaz ya da kaşar peynir rendesi ya da kızarmış ekmek garnitürü (Arı Crostini marka şu aralar favorimiz) ekleyebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
13 Kasım 2013 Çarşamba
Ispanaklı Sufle
Sevgili Dostlar,
Kış sebzelerini kullanarak yaptığımız tariflere ıspanaklı sufle ile devam ediyoruz. Peki ama neydi ıspanağın faydaları? İnternet deryası der ki; "A ve C vitaminlerinin yanı sıra ıspanakta folik asit, lif, magnezyum gibi mineraller de bulunur. Bu besin değerleri sayesinde ıspanak kanserden kalp ve damar hastalıklarına kadar pek çok hastalığa iyi gelmektedir." Tarifimiz oldukça pratik. Çalışan hanımlar&beyler, ıspanak yıkamakla kim uğraşacak diyorsanız kısmen temizlenmiş ıspanakların paketli olarak satıldığı ürünleri marketlerde bulabilirsiniz. İşiniz daha da kolaylaşır o zaman :)
Malzemeler;
Ispanak - 1 kg
Limon tuzu - yarım fındık büyüklüğünde
Su - ıspanakları aşsın
Tereyağı - 2 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı
Süt - 2 su bardağı
Hindistan cevizi - bir tutam
Yumurta - 4 adet
Rendelenmiş kaşar peyniri - 1 su bardağı
Tuz
Karabiber
Yapılışı;
Ispanağı ayıklayıp yıkadıktan sonra tuz ve limon tuzu katılmış kaynamış suda 5 dk haşlıyoruz. Haşlanan ıspanakları soğuk su dolu bir kaba alıyoruz. Biraz bekletip elimizle suyunu sıktıktan sonra ince ince kıyıyor ve kenara alıyoruz. Fırınımızı 200 derecede çalıştırıyoruz. Tereyağını bir tencereye alıp unu rengi dönene kadar kavuruyoruz. Üzerine sütü karıştıra karıştıra ekliyoruz ve koyulaşana kadar pişiriyoruz. Tuz, karabiber ve hindistancevizini ekliyoruz. Şimdi sıra kıyılmış ıspanakları ilave etmeye geldi, onları da ekliyoruz. Tüm malzemeyi 2 dk daha pişirip ocaktan alıyoruz. Yumurtaları bir kasede çırpıyoruz ve içine kaşar peynirinin yarısını ekliyoruz. Bu karışımı da ıspanaklı harcımıza ilave ediyor ve hepsini karıştıryoruz. Harcımızı ister tek kişilik sufle kaplarına ya da daha büyük br fırın kabına alabilirsiniz. Ben yarım ölçü yaptım ve küçük boy fırın kabımı kullandım. Harcı fırın kabına yaydıktan sonra üzerine kalan kaşar peyniri rendesini serpiyoruz. Önceden ısıttığımız fırında 20 dk pişirip bekletmeden servis yapıyoruz.
Afiyetle kalın.
Kış sebzelerini kullanarak yaptığımız tariflere ıspanaklı sufle ile devam ediyoruz. Peki ama neydi ıspanağın faydaları? İnternet deryası der ki; "A ve C vitaminlerinin yanı sıra ıspanakta folik asit, lif, magnezyum gibi mineraller de bulunur. Bu besin değerleri sayesinde ıspanak kanserden kalp ve damar hastalıklarına kadar pek çok hastalığa iyi gelmektedir." Tarifimiz oldukça pratik. Çalışan hanımlar&beyler, ıspanak yıkamakla kim uğraşacak diyorsanız kısmen temizlenmiş ıspanakların paketli olarak satıldığı ürünleri marketlerde bulabilirsiniz. İşiniz daha da kolaylaşır o zaman :)
Malzemeler;
Ispanak - 1 kg
Limon tuzu - yarım fındık büyüklüğünde
Su - ıspanakları aşsın
Tereyağı - 2 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı
Süt - 2 su bardağı
Hindistan cevizi - bir tutam
Yumurta - 4 adet
Rendelenmiş kaşar peyniri - 1 su bardağı
Tuz
Karabiber
Yapılışı;
Ispanağı ayıklayıp yıkadıktan sonra tuz ve limon tuzu katılmış kaynamış suda 5 dk haşlıyoruz. Haşlanan ıspanakları soğuk su dolu bir kaba alıyoruz. Biraz bekletip elimizle suyunu sıktıktan sonra ince ince kıyıyor ve kenara alıyoruz. Fırınımızı 200 derecede çalıştırıyoruz. Tereyağını bir tencereye alıp unu rengi dönene kadar kavuruyoruz. Üzerine sütü karıştıra karıştıra ekliyoruz ve koyulaşana kadar pişiriyoruz. Tuz, karabiber ve hindistancevizini ekliyoruz. Şimdi sıra kıyılmış ıspanakları ilave etmeye geldi, onları da ekliyoruz. Tüm malzemeyi 2 dk daha pişirip ocaktan alıyoruz. Yumurtaları bir kasede çırpıyoruz ve içine kaşar peynirinin yarısını ekliyoruz. Bu karışımı da ıspanaklı harcımıza ilave ediyor ve hepsini karıştıryoruz. Harcımızı ister tek kişilik sufle kaplarına ya da daha büyük br fırın kabına alabilirsiniz. Ben yarım ölçü yaptım ve küçük boy fırın kabımı kullandım. Harcı fırın kabına yaydıktan sonra üzerine kalan kaşar peyniri rendesini serpiyoruz. Önceden ısıttığımız fırında 20 dk pişirip bekletmeden servis yapıyoruz.
Afiyetle kalın.
12 Kasım 2013 Salı
Muzlu Hanımeli Muhallebisi
Sevgili Dostlar,
Sütlü tatlılar herzaman için şerbetli tatlılardan daha az kalorili ve hafif, peki ama bazen canımız çok tatlı çektiğinde hani çikolata da olsun içinde dediğimizde sütlü tatlılar ihtiyacı karşılıyor mu? Eğer evet diyorsanız süper okumaya devam edin, cevabınız hayır ise tarifi biraz daha öveceğim :) Beyaz muhallebisi kıvamlı mı kıvamlı, üzerinde ev yapımı muhteşem çikolata sosu, hani neredeyse profiterol gibi ama içinde hamuru yok :) İkna oldunuz mu? Hadi okuyun şimdi :)
(kaynak: ismi hatırlanamayan bir dergi)
Malzemeler;
Süt - 4 su bardağı süt (ben 5 kullandım)
Toz şeker - 4 kahve fincanı (ben 3 kullandım)
Un - 3 kahve fincanı
Hindistancevizi - 3 çorba kaşığı
Margarin - 1 çorba kaşığı
Vanilya - 2 paket
Annemin Çikolata sosu;
Kakao - 3 çorba kaşığı
Pudra şekeri - 1 çay bardağı
Su - 1 çay bardağı
Margarin - 1/16
Nişasta - 1 tatlı kaşığı
Arası için;
Muz - 2 adet
Yapılışı;
Muhallebimizi yapacağımız tencereye unu, sütün bir bardak kadarını ve toz şekeri koyuyoruz. Topaksız bir kıvama gelene kadar tel çırpıcı ile karıştırıyoruz. Ardından sütün tamamını ekleyip tencereyi kısık ateşe koyuyor ve karıştırmaya devam ediyoruz. Sürekli karıştırarak pişirdiğimiz muhallebimiz göz göz olunca ateşten alıyor ve soğumaya bırakıyoruz. Margarin ve vanilya ekleyip mikser ile üzeri köpük köpük olana dek çırpıyoruz. Muhallebimiz hazır, ister servis yapacağınız kaba isterseniz tek kişilik kaselere boşaltabilirsiniz. Şimdi sosumuzu hazırlayacağız. Bunun için ayrı bir tencerede tüm sos malzemelerini karıştırarak sosumuz kıvam alıncaya dek sosu pişiriyoruz. Sosumuz soğuyunca muhallebimiz ile buluşturuyor ve üzerini toz antep fıstığı ile süslüyoruz. Orjinal tarifte sos malzemeleri farklıydı, ben çikolata sosu için annemin tarifini kullandım :) Orjinal tarife ilave olarak ben muhallebi soğuyunca üzerini muz dilimleri ile süsledim, çikolata sosunu muz dilimlerinin üzerine döktüm. Tavsiye ederim :)
Afiyetle kalın.
Sütlü tatlılar herzaman için şerbetli tatlılardan daha az kalorili ve hafif, peki ama bazen canımız çok tatlı çektiğinde hani çikolata da olsun içinde dediğimizde sütlü tatlılar ihtiyacı karşılıyor mu? Eğer evet diyorsanız süper okumaya devam edin, cevabınız hayır ise tarifi biraz daha öveceğim :) Beyaz muhallebisi kıvamlı mı kıvamlı, üzerinde ev yapımı muhteşem çikolata sosu, hani neredeyse profiterol gibi ama içinde hamuru yok :) İkna oldunuz mu? Hadi okuyun şimdi :)
(kaynak: ismi hatırlanamayan bir dergi)
Malzemeler;
Süt - 4 su bardağı süt (ben 5 kullandım)
Toz şeker - 4 kahve fincanı (ben 3 kullandım)
Un - 3 kahve fincanı
Hindistancevizi - 3 çorba kaşığı
Margarin - 1 çorba kaşığı
Vanilya - 2 paket
Annemin Çikolata sosu;
Kakao - 3 çorba kaşığı
Pudra şekeri - 1 çay bardağı
Su - 1 çay bardağı
Margarin - 1/16
Nişasta - 1 tatlı kaşığı
Arası için;
Muz - 2 adet
Yapılışı;
Muhallebimizi yapacağımız tencereye unu, sütün bir bardak kadarını ve toz şekeri koyuyoruz. Topaksız bir kıvama gelene kadar tel çırpıcı ile karıştırıyoruz. Ardından sütün tamamını ekleyip tencereyi kısık ateşe koyuyor ve karıştırmaya devam ediyoruz. Sürekli karıştırarak pişirdiğimiz muhallebimiz göz göz olunca ateşten alıyor ve soğumaya bırakıyoruz. Margarin ve vanilya ekleyip mikser ile üzeri köpük köpük olana dek çırpıyoruz. Muhallebimiz hazır, ister servis yapacağınız kaba isterseniz tek kişilik kaselere boşaltabilirsiniz. Şimdi sosumuzu hazırlayacağız. Bunun için ayrı bir tencerede tüm sos malzemelerini karıştırarak sosumuz kıvam alıncaya dek sosu pişiriyoruz. Sosumuz soğuyunca muhallebimiz ile buluşturuyor ve üzerini toz antep fıstığı ile süslüyoruz. Orjinal tarifte sos malzemeleri farklıydı, ben çikolata sosu için annemin tarifini kullandım :) Orjinal tarife ilave olarak ben muhallebi soğuyunca üzerini muz dilimleri ile süsledim, çikolata sosunu muz dilimlerinin üzerine döktüm. Tavsiye ederim :)
Afiyetle kalın.
10 Kasım 2013 Pazar
Fıstıklı Kuşüzümlü Börek
Sevgili Dostlar,
Misafir ağırlamanın tadı bir başka oluyor, hele bir de yemekleriniz beğenilirse :) Birazdan okuyacağınız tarifi çay davetlerinizde rahatlıkla uygulayabileceğiniz gibi yemek davetlerinizde de ara sıcak olarak ikram edebilirsiniz. Yapımı zor değil, orta şeker diyebilirim :) Börekten yiyenlerin yorumları "aa içli köfte gibii", "dışı nasıl böyle kıtır kıtır?", "çok güzel olmuş tarifi alalım" şeklinde oldu :) Buyrun deneyin :)
(kaynak: Sofra Dergisi)
Malzemeler (8 börek için)
Yufka - 2 adet
Kıyma - 250 gr
Soğan - 3 adet (ben iki tane kullandım, kafi oldu)
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Karabiber - 1 tutam
Dolmalık fıstık - 1 çorba kaşığı
Kuşüzümü - 2 çorba kaşığı
Tuz
İsteğe bağlı olarak kıyılmış ceviz - 2 çorba kaşığı (ben kullanmadım)
Arası için;
Sıvıyağ - 1 çay bardağı
Sirke - 1 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı
Üzeri için;
Yumurta - 2 adet
Galeta unu - 1 su bardağı
Yapılışı;
Böreğimizi yapmaya iç harcı hazırlamakla başlıyoruz. Kıymayı bir tencereye alıyoruz. Suyunu verip çekene kadar kavuruyoruz. Dolmalık fıstıkları ayrı bir yerde kavuruyoruz. Kuşüzümlerini 10 dk kaynamış suda bekletiyoruz. Soğanı küp şeklinde doğruyoruz. Sıvıyağ ve soğanı tencereye ekleyip 10 dk soteliyoruz. Pulbiber, karabiber ve tuz ilave edip karıştırıyoruz. Dolmalık fıstık ve kuşüzümlerini de tencereye ekleyip karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Yufkaların arasına süreceğimiz sos için sıvıyağ, sirke ve unu iyice çırpıyoruz. Şimdi yufkaları üçgen hale getireceğiz. (Ben üçgen şeklinde kesilmiş hazır satılan yufkalardan kullandım.) Başlamadan fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp çalıştıralım. Bir adet yufkayı düz bir zemine yayıyoruz. Sosumuzdan hertarafına sürüp ikinci yufkayı düzgünce üzerine kapatıyoruz. Tekrar sostan sürüp 8 eşit üçgen parçaya bölüyoruz. Üçgen parçaların geniş tarafına kıymalı harcı paylaştırıyoruz. Sigara böreği gibi sarıp (geniş kenarın başlangıç iki ucunu içeri doğru kıvırıp boylamasına rulo yapıyoruz.) önce çırpılmış yumurtaya sonra da galeta ununa buluyoruz. Börekleri fırın tepsisine yerleştirip fırına atıyoruz. Böreklerin altı ve üstü kızarana dek pişiriyoruz. Ilık veya sıcak olarak servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Misafir ağırlamanın tadı bir başka oluyor, hele bir de yemekleriniz beğenilirse :) Birazdan okuyacağınız tarifi çay davetlerinizde rahatlıkla uygulayabileceğiniz gibi yemek davetlerinizde de ara sıcak olarak ikram edebilirsiniz. Yapımı zor değil, orta şeker diyebilirim :) Börekten yiyenlerin yorumları "aa içli köfte gibii", "dışı nasıl böyle kıtır kıtır?", "çok güzel olmuş tarifi alalım" şeklinde oldu :) Buyrun deneyin :)
(kaynak: Sofra Dergisi)
Malzemeler (8 börek için)
Yufka - 2 adet
Kıyma - 250 gr
Soğan - 3 adet (ben iki tane kullandım, kafi oldu)
Pulbiber - 1/2 çay kaşığı
Karabiber - 1 tutam
Dolmalık fıstık - 1 çorba kaşığı
Kuşüzümü - 2 çorba kaşığı
Tuz
İsteğe bağlı olarak kıyılmış ceviz - 2 çorba kaşığı (ben kullanmadım)
Arası için;
Sıvıyağ - 1 çay bardağı
Sirke - 1 çorba kaşığı
Un - 2 çorba kaşığı
Üzeri için;
Yumurta - 2 adet
Galeta unu - 1 su bardağı
Yapılışı;
Böreğimizi yapmaya iç harcı hazırlamakla başlıyoruz. Kıymayı bir tencereye alıyoruz. Suyunu verip çekene kadar kavuruyoruz. Dolmalık fıstıkları ayrı bir yerde kavuruyoruz. Kuşüzümlerini 10 dk kaynamış suda bekletiyoruz. Soğanı küp şeklinde doğruyoruz. Sıvıyağ ve soğanı tencereye ekleyip 10 dk soteliyoruz. Pulbiber, karabiber ve tuz ilave edip karıştırıyoruz. Dolmalık fıstık ve kuşüzümlerini de tencereye ekleyip karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Yufkaların arasına süreceğimiz sos için sıvıyağ, sirke ve unu iyice çırpıyoruz. Şimdi yufkaları üçgen hale getireceğiz. (Ben üçgen şeklinde kesilmiş hazır satılan yufkalardan kullandım.) Başlamadan fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp çalıştıralım. Bir adet yufkayı düz bir zemine yayıyoruz. Sosumuzdan hertarafına sürüp ikinci yufkayı düzgünce üzerine kapatıyoruz. Tekrar sostan sürüp 8 eşit üçgen parçaya bölüyoruz. Üçgen parçaların geniş tarafına kıymalı harcı paylaştırıyoruz. Sigara böreği gibi sarıp (geniş kenarın başlangıç iki ucunu içeri doğru kıvırıp boylamasına rulo yapıyoruz.) önce çırpılmış yumurtaya sonra da galeta ununa buluyoruz. Börekleri fırın tepsisine yerleştirip fırına atıyoruz. Böreklerin altı ve üstü kızarana dek pişiriyoruz. Ilık veya sıcak olarak servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
7 Kasım 2013 Perşembe
Pekmezli Armut Tatlısı
Sevgili Dostlar,
Sıradaki tarifimiz şeker kullanmayan dostlar için. Pekmez kullanarak yapabileceğiniz oldukça kolay bir tatlı tarifi. Karanfil ve tarçın tamam da defne yaprağı nereden çıktı diyebilirsiniz :) Denemeniz lazım :)
(kaynak: http://www.ardaninmutfagi.com/)
Malzemeler;
Armut - 4 adet iri boy
Pekmez - 3 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Defne yaprağı - 1 adet
Karanfil - 4 adet
Tarçın - 1 adet çubuk
Servis icin;
Pişmaniye
Kaymak ya da Dondurma
Yapılışı;
Öncelikle armutları sapı üzerinde kalacak şekilde soyuyoruz. Armutların tenceremizde dik durabilmeleri için tabanlarını kesiyoruz ve göbeğindeki çekirdekleri çıkartıyoruz. Bıçağımızla armutların üzerlerine çok derin olmayan yatay çizikler atıyoruz. Tenceremizi ateşe koyuyoruz içine pekmezi, suyu, defne yaprağını, karanfilleri ve tarçın çubuğunu atıp kaynatıyoruz. Kaynamaya başlayınca armutları tencerenin içine koyuyor ve ateşin altını kısıyoruz. Tencerenin kapağını da kapatıp 45 dk kısık ateşte armutlarımızı pişiriyoruz. Süre sonunda armutları tencereden çıkartıp kenara alıyoruz. Tencerenin altındaki ateşi tekrar açıp içindeki pekmez, sos kıvamına gelip köpükleninceye kadar kaynatıyoruz. Servis aşamasında, armutları pişmaniye ve kaymak ya da vanilyalı dondurma ile servis edebilirsiniz. Biz sade yemeyi tercih ettik :)
Afiyetle kalın.
Sıradaki tarifimiz şeker kullanmayan dostlar için. Pekmez kullanarak yapabileceğiniz oldukça kolay bir tatlı tarifi. Karanfil ve tarçın tamam da defne yaprağı nereden çıktı diyebilirsiniz :) Denemeniz lazım :)
(kaynak: http://www.ardaninmutfagi.com/)
Malzemeler;
Armut - 4 adet iri boy
Pekmez - 3 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Defne yaprağı - 1 adet
Karanfil - 4 adet
Tarçın - 1 adet çubuk
Servis icin;
Pişmaniye
Kaymak ya da Dondurma
Yapılışı;
Öncelikle armutları sapı üzerinde kalacak şekilde soyuyoruz. Armutların tenceremizde dik durabilmeleri için tabanlarını kesiyoruz ve göbeğindeki çekirdekleri çıkartıyoruz. Bıçağımızla armutların üzerlerine çok derin olmayan yatay çizikler atıyoruz. Tenceremizi ateşe koyuyoruz içine pekmezi, suyu, defne yaprağını, karanfilleri ve tarçın çubuğunu atıp kaynatıyoruz. Kaynamaya başlayınca armutları tencerenin içine koyuyor ve ateşin altını kısıyoruz. Tencerenin kapağını da kapatıp 45 dk kısık ateşte armutlarımızı pişiriyoruz. Süre sonunda armutları tencereden çıkartıp kenara alıyoruz. Tencerenin altındaki ateşi tekrar açıp içindeki pekmez, sos kıvamına gelip köpükleninceye kadar kaynatıyoruz. Servis aşamasında, armutları pişmaniye ve kaymak ya da vanilyalı dondurma ile servis edebilirsiniz. Biz sade yemeyi tercih ettik :)
Afiyetle kalın.
3 Kasım 2013 Pazar
Kabaklı Kişnişli Volovan
Sevgili Dostlar,
Birazdan okuyacağınız tarif özellikle kabak severlere göre :) Çember kalıbınız var ise milföyü kesmek daha kolay tabii ama iki farklı ağız genişliğine sahip bardak ile de olur diye düşünüyorum. Aşağıdaki malzemeler ile 10 adet volovan elde ediyorsunuz.
(Kaynak: La Cucina Italiana)
Malzemeler;
Kabak - 2 adet
Havuç - 1 adet
Zeytinyağı - 2 çorba kaşığı
Toz kişniş - 3 tatlı kaşığı
Tuz
Beşamel sos için;
Tereyağı - 1 çorba kaşığı
Un - 1 çorba kaşığı
Süt - 1,5 su bardağı
Tuz
Karabiber
Muskat rendesi
10 adet milföy
Mozzeralla (ben kullanmadım)
Yapılışı;
Önce iç malzememizi hazırlayacağız. Milföyleriniz donmuş halde ise dondurucudan bu aşamada çıkarabilirsiniz. Havucu ve kabağı (yıkayıp, kabuklarından arındırdıktan sonra) rendenin geniş tarafı ile rendeliyoruz. Ardından havucu derin bir tavada zentinyağında kavuruyoruz. Kabakların suyunu sıkıp tavaya ekliyor ve bir tutam tuz ve kişniş ile birlikte suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Bu esnada beşamel sosu hazırlayabiliriz. Ayrı bir tavada tereyağı ve unu kavurarak ve azar azar sütü ekleyerek sosumuzu hazırlıyoruz. Sos kıvam alınca tamam demektir. Tuz, karabiber ve muskat ile sosu lezzetlendirip havuçlu kabaklı harcımız ile karıştırıyoruz. Sıra geldi milföylere :) Öncelikle fırınımızı 180 derecede ısıtmaya başlayalım. Küçük çember kalıp ile bir kare milföyden bir daire elde ediyoruz. Daha küçük bir çember kalıp ile elde ettiğimiz daireden minik bir daire daha kesip böylece ana milföyümüzden simit şeklinde bir parça elde ediyoruz. İkinci kare milföyden de büyük çember kalıp ile bir daire elde edip simit şeklindeki parçayı bu ikinci dairenin üzerine yerleştiriyoruz. Diğer kare milföylere de aynı işlemleri uyguluyoruz. Milföylerimizi, ısınmış olan fırında 25 dakika pişirelim. Fırından çıkan volovanlarımızın içine iç harcımızı koyalım. Kabaklı kişnişli volovanlarımız artık hazır :) Dilerseniz üzerine mozzerella rendeleyerek servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Birazdan okuyacağınız tarif özellikle kabak severlere göre :) Çember kalıbınız var ise milföyü kesmek daha kolay tabii ama iki farklı ağız genişliğine sahip bardak ile de olur diye düşünüyorum. Aşağıdaki malzemeler ile 10 adet volovan elde ediyorsunuz.
(Kaynak: La Cucina Italiana)
Malzemeler;
Kabak - 2 adet
Havuç - 1 adet
Zeytinyağı - 2 çorba kaşığı
Toz kişniş - 3 tatlı kaşığı
Tuz
Beşamel sos için;
Tereyağı - 1 çorba kaşığı
Un - 1 çorba kaşığı
Süt - 1,5 su bardağı
Tuz
Karabiber
Muskat rendesi
10 adet milföy
Mozzeralla (ben kullanmadım)
Yapılışı;
Önce iç malzememizi hazırlayacağız. Milföyleriniz donmuş halde ise dondurucudan bu aşamada çıkarabilirsiniz. Havucu ve kabağı (yıkayıp, kabuklarından arındırdıktan sonra) rendenin geniş tarafı ile rendeliyoruz. Ardından havucu derin bir tavada zentinyağında kavuruyoruz. Kabakların suyunu sıkıp tavaya ekliyor ve bir tutam tuz ve kişniş ile birlikte suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Bu esnada beşamel sosu hazırlayabiliriz. Ayrı bir tavada tereyağı ve unu kavurarak ve azar azar sütü ekleyerek sosumuzu hazırlıyoruz. Sos kıvam alınca tamam demektir. Tuz, karabiber ve muskat ile sosu lezzetlendirip havuçlu kabaklı harcımız ile karıştırıyoruz. Sıra geldi milföylere :) Öncelikle fırınımızı 180 derecede ısıtmaya başlayalım. Küçük çember kalıp ile bir kare milföyden bir daire elde ediyoruz. Daha küçük bir çember kalıp ile elde ettiğimiz daireden minik bir daire daha kesip böylece ana milföyümüzden simit şeklinde bir parça elde ediyoruz. İkinci kare milföyden de büyük çember kalıp ile bir daire elde edip simit şeklindeki parçayı bu ikinci dairenin üzerine yerleştiriyoruz. Diğer kare milföylere de aynı işlemleri uyguluyoruz. Milföylerimizi, ısınmış olan fırında 25 dakika pişirelim. Fırından çıkan volovanlarımızın içine iç harcımızı koyalım. Kabaklı kişnişli volovanlarımız artık hazır :) Dilerseniz üzerine mozzerella rendeleyerek servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Etiketler:
Sebze Yemekleri,
Tuzlu Hamur İşleri
1 Kasım 2013 Cuma
Mercimek Köftesi
Sevgili Dostlar,
İnternette yeni ve lezzetli tariflerin peşinde koşarken enteresan bir site ile karşılaştım: http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hayat Boyu Öğrenme başlığı altında yayınladığı modüler eğitim setleri var bu sitede. "Bahçecilik"ten, "Çocuk Gelişimi"ne, "Havacılık"tan "Plastik Teknolojisi"ne, "Müzik Aletleri" yapımından "Seramik ve Cam Teknolojisi"ne kadar 118 adet konu başlığı, her konu başlığı altında da eğitim setleri var ve bu kitapçıklara erişim serbest. 118 konu başlığından bir tanesi de "Yiyecek İçecek Hizmetleri" :) Alt başlıklar ise Aşçı, Barmen, Pastacı, Muhallebici, Pideci, Pizzacı vb. Alt başlıklara tıkladığınızda bu meslek sahiplerine, okullarda ne öğretiliyorsa ilgili konuların resimli ve evet tarifli :) kitapçıklarına ulaşabiliyorsunuz. Pastacı kreması nasıl yapılır, iyi pandispanya pişirmenin sırrı nedir okuyup öğreniyorsunuz :) Uluslararası mutfaklardaki soslar, besin öğeleri, hijyen, Türk mutfağından etler, çorbalar, mezeler vb konular detaylıca anlatılmış. Çeşitli ipuçları verilmiş. Ticari amaçla kullanılmadıktan sonra paylaşım serbest diye de not düşülmüş, ben de serbestçe paylaşıyorum :)
Malzemeler;
Kırmızı mercimek - 1 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Köftelik bulgur - 1 su bardağından 2 cm eksik
Zeytinyağı - yarım su bardağı
Kuru soğan - 3 adet orta boy
Domates salçası - 2 çorba kaşığı tepeleme
Biber salçası - 1 çorba kaşığı
Kimyon - 1 tatlı kaşığı
Karabiber - 1 tatlı kaşığı
Acı pul biber - 1 tatlı kaşığı
Tuz - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 1 demet
Taze soğan - 10 tane
Kıvırcık marul - 1
Yapılışı;
Mercimeği yıkayıp bir tencereye koyuyoruz, üzerine su ilave edip bir tutam da tuz ilave edip bir taşım kaynatıyoruz. ocağın altını kısıp mercimek suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Tencereyi ocaktan alır almaz içine bulguru ilave ediyoruz ve biraz karıştırıp tencerenin kapağını kapatıyoruz. Kuru soğanları robottaa ya da elde kıyıyoruz 10 dakika zeytinyağında pembeleştiriyor ve salçasını da ilave edip, 1-2 dakika kaşıkla çeviriyoruz. Biber salçasını da ekledikten sonra ocağın altını kapatıyoruz. Soğanlı, salçalı sos ve bulgurlu mercimek soğuyunca ikisini birbirine karıştıryoruz, baharatlarını da ilave edip yoğuruyoruz. Kıyılmış maydanoz ve yeşil soğanları da kabımıza ilave edip bir kez daha yoğuruyoruz. Elimizle köftelere şekil veriyoruz. Servis aşamasında dilerseniz marul ile birlikte servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
İnternette yeni ve lezzetli tariflerin peşinde koşarken enteresan bir site ile karşılaştım: http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hayat Boyu Öğrenme başlığı altında yayınladığı modüler eğitim setleri var bu sitede. "Bahçecilik"ten, "Çocuk Gelişimi"ne, "Havacılık"tan "Plastik Teknolojisi"ne, "Müzik Aletleri" yapımından "Seramik ve Cam Teknolojisi"ne kadar 118 adet konu başlığı, her konu başlığı altında da eğitim setleri var ve bu kitapçıklara erişim serbest. 118 konu başlığından bir tanesi de "Yiyecek İçecek Hizmetleri" :) Alt başlıklar ise Aşçı, Barmen, Pastacı, Muhallebici, Pideci, Pizzacı vb. Alt başlıklara tıkladığınızda bu meslek sahiplerine, okullarda ne öğretiliyorsa ilgili konuların resimli ve evet tarifli :) kitapçıklarına ulaşabiliyorsunuz. Pastacı kreması nasıl yapılır, iyi pandispanya pişirmenin sırrı nedir okuyup öğreniyorsunuz :) Uluslararası mutfaklardaki soslar, besin öğeleri, hijyen, Türk mutfağından etler, çorbalar, mezeler vb konular detaylıca anlatılmış. Çeşitli ipuçları verilmiş. Ticari amaçla kullanılmadıktan sonra paylaşım serbest diye de not düşülmüş, ben de serbestçe paylaşıyorum :)
Malzemeler;
Kırmızı mercimek - 1 su bardağı
Su - 2 su bardağı
Köftelik bulgur - 1 su bardağından 2 cm eksik
Zeytinyağı - yarım su bardağı
Kuru soğan - 3 adet orta boy
Domates salçası - 2 çorba kaşığı tepeleme
Biber salçası - 1 çorba kaşığı
Kimyon - 1 tatlı kaşığı
Karabiber - 1 tatlı kaşığı
Acı pul biber - 1 tatlı kaşığı
Tuz - 1 tatlı kaşığı
Maydanoz - 1 demet
Taze soğan - 10 tane
Kıvırcık marul - 1
Yapılışı;
Mercimeği yıkayıp bir tencereye koyuyoruz, üzerine su ilave edip bir tutam da tuz ilave edip bir taşım kaynatıyoruz. ocağın altını kısıp mercimek suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Tencereyi ocaktan alır almaz içine bulguru ilave ediyoruz ve biraz karıştırıp tencerenin kapağını kapatıyoruz. Kuru soğanları robottaa ya da elde kıyıyoruz 10 dakika zeytinyağında pembeleştiriyor ve salçasını da ilave edip, 1-2 dakika kaşıkla çeviriyoruz. Biber salçasını da ekledikten sonra ocağın altını kapatıyoruz. Soğanlı, salçalı sos ve bulgurlu mercimek soğuyunca ikisini birbirine karıştıryoruz, baharatlarını da ilave edip yoğuruyoruz. Kıyılmış maydanoz ve yeşil soğanları da kabımıza ilave edip bir kez daha yoğuruyoruz. Elimizle köftelere şekil veriyoruz. Servis aşamasında dilerseniz marul ile birlikte servis edebilirsiniz.
Afiyetle kalın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)