Un Helvası

Sevgili Dostlar,
Bir süredir aklımdaydı helva yapmak. Daha önce denemediğim için bir süre çeşitli tariflerin üzerinden geçtim, bir miktar araştırma yaptım. Helva yapmak nedense çok yorucu bir iş olarak yer etmiş belleğimde o nedenle bir türlü işe koyulamıyordum. Sonra aşağıdaki tarife denk geldim. Tarifin basitliği beni cesaretlendirdi :) Çok da zor olmadı hani. Deneyin derim :)

Milli Eğitim Baklanlığı'nın sitesinden edindiğim un helvası tarifini sizlerle paylaşmadan önce yine aynı kaynaktan elde ettiğim bazı bilgileri de paylaşmak isterim.

"Helvaların Türk Mutfağındaki Yeri ve Önemi
Helva, dünyaya antik Hindistan’dan yayılmıştır. Ülkemizde en çok irmikten yapılır. Bölgelere göre çeşitli farklılıklar gösterebilir. Çoğunlukla tereyağı kullanılmasına rağmen, Akdeniz bölgesinde zeytinyağı tercih edilmektedir. Türkler için helvanın dinsel, kültürel ve törensel anlamları vardır. Bir olayı yakın çevreye, komşulara, dostlara ve akrabalara haber verme, olayın sevinç ya da acısını paylaşmak için helva kavrulur. Doğumda, ölümde, erkek çocukların sünnetinden sonra, asker uğurlamada, askerlik dönüşünde, hacca gitmeden önce, hac dönüşünde, yeni eve girişte, çocuğun okula başlaması ve bitirmesinde, kuzuların sütten kesilme gününde, yağmur duası için, ilk çiğdemlerin görüldüğü bahar bayramında, dini günlerde ve bayramlarda. Ramazan, kandil cuma geceleri ve hayır yapılmak istendiğinde de helva kavrulur. İmparatorluk döneminde imaretlerde cuma geceleri fakirlere helva dağıtılırdı. Kısacası Türklerin geleneksel evinde, her kadının bir bakır tenceresi, tahta kaşığı vardır. Helvanın toplumdaki başka bir rolü de komşular arası ilişkilerde paylaşmayı, ortak çalışmayı sembolize etmesidir. Helva kavurmak zaman ve sabır isteyen bir iştir. Kısık ateşte devamlı çevrilerek kavrulan helva daha makbul olduğu için bu zahmetli iş komşularla birlikte yapılır."

(kaynak: MEB Megep - Tahıl Tatlıları)

Malzemeler:
Elenmiş un - 4 su bardağı
Tereyağ / Margarin - 250 gr (ben margarin kullandım)
Toz şeker - 3 su bardağı
Süt / Su - 3 su bardağı (ben süt kullandım)
Çam fıstığı - 1 kahve fincanı
Ceviz / Fındık
Tarçın


Yapılışı:
Şekerin yarısını süt veya su ile hafif ateşte kaynamaya bırakıyoruz. Yağı tencereye koyup eritiyoruz. Fıstığı ilave edip hafifçe kavuruyoruz, unu ilave ediyoruz. Kısık ateşte, tahta bir kaşıkla pembe renk alıncaya kadar çevirerek kavuruyoruz. Tenceremizi ateşten alıyoruz. Kaynamakta olan şekerli sütü kavurduğumuz unun üzerine döküyoruz. Hızla karıştırarak topaklanmayı engelliyoruz. tencereyi tekrar ateşe koyup, kapağı kapalı olarak suyunu çekince kadar pişiriyoruz. Ardından tenceremizi ocaktan indirip 5 dak kadar bekliyoruz. Daha sonra kapağını açıp kalan şekeri üzerine döküp ara ara karıştırarak helvamızı alt üst ediyoruz. Tencerenin kapağını kapatıp 10 dakika dinlendirdikten sonra helvamızı tekrar karıştırıp, helvaya kaşıkla şekil vererek servis tabağına diziyoruz. Dilerseniz üzerine tarçın serpebilir ve kuruyemişlerle süsleyebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

Etsiz Nohut Yemeği

Sevgili Dostlar,

Klasik nohut yemeğine alternatif biberli bir tat, ister sade ister kıymalı ya da etli olarak deneyebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun :))

(kaynak: http://hunerlibayanlar.blogspot.com)

Malzemeler:

Nohut - 2 su bardağı
Sıvı yağ - 1 çay bardağı
Sivribiber - 2 adet
Kırmızı biber - 1 adet
Domates - 1 adet
Biber salçası - 1 yemek kaşığı (tepeleme)
Domates salçası - 1 tatlı kaşığı (tepeleme)
Tuz - 1 tatlı kaşığı (tepeleme)
Karabiber - 1/2 çay kaşığı
Kesme şeker - 2 adet
Kaynar su - 2 su bardağı


Yapılışı:

Öncelikle nohudu yıkıyor ve kapaklı bir kaba koyuyoruz. Üzerine bir parmak geçecek kadar ılık su ekliyor ve kabın kapağını kapatıyoruz ve en az bir gece bekletiyoruz. Ertesi gün, nohudu süzüyoruz ve yine üzerine bir parmak geçecek kadar ılık su ekliyoruz ve nohutlar yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz. Ben düdüklü tencerede 10 dk. haşladım. Pişen nohutları süzüyoruz. Düdüklü tencereye, sıvıyağı ve minik minik doğranmış biberleri koyuyor ve orta ateşte sürekli karıştırarak 5 dk kavuruyoruz. (Soğan kullanmak isterseniz bu aşamada kavurabilirsiniz.) Domatesi rendeleyip tencereye ekliyor ve 1 dk kavuruyoruz. Salçaları ekliyor ve 1 dk daha kavuruyoruz. Nohut, tuz, karabiber ve şekeri ekliyor ve hepsini çok az daha kavuruyoruz. Kaynar suyu tencereye ekliyor ve bir iki kez karıştırıyoruz. Buhar çıkıncaya kadar orta ateşte, buhar çıkınca da kısık ateşte 10 dk pişiriyoruz. Eğer ki bu yemeği etli ya da kıymalı yapmak isterseniz ayrı bir tencerede eti ya da kıymayı kavurup yemeğimize ekliyoruz ki et/kıyma lezzetini kaybetmesin.

Afiyetle kalın.

Pazı Yemeği

Sevgili Dostlar,
Semizotu benim favorimdir, ıspanağı da severim ama pazıya biraz mesafeliyimdir. Ya da, öyleydim :)) Yemekleri kendim yapmaya başlayınca pazı, semizotunun bile önüne geçti :)) Malum yıkaması daha kolay :) Öte yandan faydası da çok;

"Ispanağa benzeyen sindirimi kolay, bol vitaminli, besleyici bir bitki olan pazıda, A, C ve K vitaminleri bol miktarda bulunur. Ayrıca, E vitamini ile demir, magnezyum ve kalsiyum minerallerini içerir.. Pazının Faydaları: İştah açıcıdır. Vücuda kuvvet verir. Hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürür, kabızlığı giderir ve idrar yollarında yanma şikâyetlerini azaltır. Öksürüğe karşı faydalıdır. Kansızlığı önler. Hamile olanların yemesi doğacak çocukta omurga açıklığı riskini azaltır.." kaynak: http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/pazi.html


(kaynak: http://www.tumayinmutfagi.com/)


Malzemeler:
Pazı - 1/2 kg
Kuru soğan - 1 adet
Salça - 1 yemek kaşığı
Pirinç - 1 çay bardağı
Zeytinyağı - 2 yemek kaşığı
Sıcak su - 1/2 su bardağı
Tuz


Yapılışı:

Yemeklik doğradığımız soğanları zeytinyağında kavuruyoruz. Salçayı ilave ediyoruz. İyice yıkayıp doğradığımız pazıları ilave edip bir iki kere karıştırıyoruz.
Yıkayıp süzdüğümüz pirinçleri ve tuzu da ilave ediyoruz. Son olarak sıcak su ilave edip yemeği pişmeye bırakıyoruz. Suyu az geldikçe sıcak su ilave edebilirsiniz.
Yoğurt ile sıcak olarak servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

Bulgurlu ve Şam Fıstıklı Köfte

Sevgili Dostlar,

Misafiriniz geliyor ve klasik et ve köfte yemekleri yapmaktan sıkıldığınızı mı farkediyorsunuz. O zaman bu tarifi hemen deneyin derim. Hem servis aşamasındaki iştah kabartan görüntüsü, hem de lezzeti ile sizi utandırmayacak bir tarif. Methini kızkardeşimden duyduğum bu yemeği siz de anlata anlata bitiremeyeceksiniz :)

(kaynak : http://www.sedefiybar.com/)


Malzemeler :

Köftelik kıyma - 1/2 kg
Kuru soğan - 1 adet
İnce bulgur - 2 çorba kaşığı
Şam fıstığı - 2 çorba kaşığı
Süt - 4 yemek kaşığı
Zeytinyağı - 1 çorba kaşığı
Karabiber - 1 çay kaşığı (ben kullanmadım)
Tuz - 1 tatlı kaşığı

Sosu için:
Domates - 3 adet
Sumak - 1 çorba kaşığı
Taze soğan - 3 adet (ben kullanmadım)
Maydanoz - 1 su bardağı

Yapılışı :

İnce rendelenmiş soğan, kıyma, bulgur, şamfıstığı, süt, zeytinyağı, tuz ve karabiberi iyice yoğuruyoruz. Daha sonra bu harcı top köfteler halinde fırın tepsimize diziyoruz. Taze soğan, rendelenmiş domates, sumak ve maydanozu karıştırarak elde edeceğimiz sosu da köftelerin üzerine dökerek fırında 175 derecede çok da kurutmadan 30-35 dk pişiriyoruz. (orjinal tarif 10 dk süre vermiş ama ısı derecesi vermemiş, isterseniz 200 derecede, 10 dk deneyin :))

Afiyetle kalın.

Zeytinyağlı Yer Elması

Sevgili Dostlar,

İtiraf ediyorum ki bugüne kadar hiç yer elması yememiştim.. Taa ki kuzenim "sen nasıl İstanbul'lusun, yer elması yemeden olur mu hiç" diyene kadar :)) Bu hafta bir cesaret deneyeyim dedim. Pişirmesi umduğumdan kolay oldu. Yer elmasının faydası da say say bitmezmiş meğer;

İnternet gurusu der ki;
"Besleyicidir ve vücut direncini arttırmaktadır,
Yapısında bulundurduğu besin değerleri ile kansızlığa iyi gelmektedir,
Böbrek, safranın ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlamaktadır,
Göğsü yumuşatmakta ve öksürüğü de kesmektedir,
Mafsal ağrıları, romatizma ağrılarını ve kronikleşen ağrılara iyi gelmektedir,
Emziren annelerde sütünün arttırılmasında kullanılmakta ve iyi gelmektedir,
Kilo vermek içi diyet ve spor yapanlarda ara öğün olarak kullanılabilecek kadar düşük bir kaloriye sahip olması nedeni ile de diyet yapanlara önerilmektedir
İçeriğinde nişasta bulunmaması nedeni ile şeker hastalarına fayda göstermektedir,
Hemoroitlere iyi gelmektedir,
Cildi güzelleştirerek daha parlak ve güzel görünmesini sağlamaktadır." (http://www.bilgiustam.com/yer-elmasinin-faydalari/)


Siz de deneyin pişman olmayacaksınız :)


(kaynak: http://cahidejibek.com/)


Malzemeler:

Yer elması - 400 gr
Havuç - 2 orta boy
Patates - 1 adet
Arpacık soğan - 10 adet
Pirinç - 1 yemek kaşığı
Kereviz - 1 adet orta boy (ben kullanmadım)
Toz şeker - 1 çay kaşığı
Zeytinyağı - 1/2 çay bardağı
Tuz
Limon

Yapılışı:

Arpacık soğanları soyup, az yağda soteliyoruz. Ardından yuvarlak yuvarlak dilimlediğimiz havuçları da ekleyip soteliyoruz. Yer elmalarını yıkayıp soyuyoruz ve her birini soyduktan sonra içi su dolu bir kaba koyuyoruz. Soyma işlemi bittiğinde, yer elmalarını sudan çıkarıp limon ile biraz ovuyoruz ki kararmasınlar. Yer elmalarını, patates ve kerevizi iri küpler halinde doğrayarak tencereye ekliyor ve hepsini 2 dk daha soteliyoruz. Pirinci yıkayıp yemeğimize ekliyoruz ve üzerine çıkacak kadar su ilave ediyoruz. Tuzu ve şekeri de ekledikten sonra tencerenin kapağını kapatıyoruz ve yemeğimiz kaynamaya başladıktan sonra 20 dk daha pişiriyoruz. Yemeği, ılık ya da soğuk olarak servis edebilirsiniz.

Afiyetle kalın.

Mantarlı Sebzeli Börek

Sevgili Dostlar,

Atıştırmalık çıtır çıtır bir şeyler mi yemek istiyorsunuz. Bu tarif aradığınızı size verebilir : hamur hamur olmayan, iç malzemesi zengin, yapımı da nispeten pratik bir börek tarifi sizlere yazacağım tarif.


(kaynak: http://www.birseninmutfagi.com/)


Malzemeler :

Yufka - 4 tane (ben hazır paketteki üçgen yufkalardan kullandım)
Soda - 1 su bardağı
Sıvı yağ - 1 çay bardağı (bence 1/2 yeterli)
Yumurta sarısı - 1 yumurtanın
Çörekotu - 2 çorba kaşığı


İç malzemesi:

Mantar - 10 tane (ben cam kavanozda satılan konserve mantarlardan kullandım)
Kırmızı biber - 1 adet
Çarliston biber - 1 adet
Domates - 2 adet
Kuru soğan - 1 adet
Sıvı yağ - 2 çorba kaşığı (1 çorba kaşığı bence yeterli)
Tuz - 2 çay kaşığı
Karabiber - 1/2 çay kaşığı (ben kullanmadım)

Yapılışı :
Soğanı yemeklik doğrayıp sıvı yağda kavuruyoruz. İçine doğranmış mantarı ekleyip suyunu çekene kadar soteliyoruz. İnce doğranmış biberleri ve domatesi de ekleyip pişiriyoruz. Tuzunu ve karabiberini de koyup ocağı kapatıyoruz. Sosu için; bir kasede soda ve sıvı yağı karıştırıyoruz. Yufkaları 4 üçgene kesiyoruz, 1 üçgene fırçayla sodalı karışımdan sürüp kenarlarından katlayıp kare haline getiriyoruz. Ortasına harcı koyup bohça şeklinde katlayıp yağlanmış tepsiye ters çevirerek diziyoruz. Böreklerin üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpip ısıtılmış 175 derece fırında pişiriyoruz. (Ben pratik olması için hazır üçgen yufkalardan kullandım ve sigara böreği şeklinde sardım.)

Afiyetle kalın.

Kış Rüyası Tatlısı

Sevgili Dostlar,

Bol sebzeli menülerimize bir tatlı molası vermenin zamanı geldi. Tam da mevsime uygun, içinizi sıcacık saracak, yumuşacık ağzıda eriyen bir tatlı tarifi paylaşacağım sizlerle. Genelde krem şantili tarifleri pek tercih etmem ama bu tatlıda krem şanti ara malzeme olarak ve incecik bir katman şeklinde kullanılıyor, bu da tatlıya kayganlık sağlıyor o nedenle bence pek yakışmış.


(kaynak : http://www.kektariflerimiz.com/)


Malzemeler:

Süt - 1 litre
Süt - 1 çay bardağı
Un - 1 su bardağı (silme)
Mısır nişastası - 1 yemek kaşığı (silme)
Toz şeker - 1 su bardağı
Margarin - 125 gr
Krem şanti - 1 poşet
Vanilya - 1 paket
Hindistan cevizi - 2 paket
Toz antep fıstığı

Yapılışı :

Unu, mısır nişastasını ve yağı bir tencereye alıyoruz ve sürekli karıştırarak kavuruyoruz ama dikkat ediyoruz ki un ve nişastanın rengi sararmasın. Tencereye 1 litre sütü ve toz şekeri ilave ediyoruz. Karışımı, muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırarak pişiriyoruz. Muhallebimiz piştiğinde içerisine vanilyayı ilave edip 10 dk mikserle çırpıyoruz. (Bu aşamada muhallebinin içinde damla sakızı da ilave edebilirsiniz, ben tercih etmedim.) Krem şantiyi 1 çay bardağı süt ile çırpıyoruz. Büyük bir dikdörtgen borcam kalıbının tabanına, taban tamamen kaplanacak şekilde hindistan cevizi yayıyoruz. Üzerine muhallebimizi döküyoruz ve bir spatula yardımıyla yüzeyini düzeltiyoruz. Muhallebinin soğumasını bekliyoruz. Soğumuş muhallebinin üzerine krem şantiyi yayıyoruz ve yüzeyi tekrar düzeltiyoruz. Tatlımızın üzerini streç film ile kapatıp 1 gece buzdolabında dinlendiriyoruz. Ertesi gün, tatlımızı enine küçük kareler halinde kesiyoruz ve krem şantili yüzey ortada kalacak şekilde iki parçayı üstüste koyuyoruz ve hindistan cevizine iyice bulayıp antep fıstığı ile süsleyerek servis yapıyoruz. (Kullanacağınız kalıbın büyüklüğü bu anlamda önemli yoksa üst üste koyamayacağınız kalınlıkta parçalar elde edebilirsiniz :) )

Afiyetle kalın.

Sebzeli Yelkenliler

Sevgili Dostlar,

Bir süre ara verdiğimiz tarif paylaşımlarımıza sebze seven dostların yüzünü güldürecek pratik bir tarif ile devam ediyoruz. Tarifi aldığım sitede görünüm yelkenliye benzetilmiş :) Ben pratiğe kaçıp fırın kabında mücver şeklinde pişirdim. (kaynak : http://www.tumayinmutfagi.com/Default.aspx)

Malzemeler (10–12 adet için) :

Kabak - 1 adet orta boy
Havuç - 1 adet
Beyaz peynir - 1 su bardağı rendelenmiş
Yumurta - 2 adet
Sıvı yağ - 1/2 çay bardağı
Un - 2 su bardağı
Yoğurt - 1/2 çay bardağı
Dereotu - 10 dal
Maydanoz - 5 dal
Taze nane - 5 dal
Kabartma tozu - 1 paket
Tuz
Karabiber
Pulbiber
Dilim kaşar - 1 paket

Yapılışı:

Maydanoz, dereotu ve naneyi ince ince kıyıyoruz. Dilimlenmiş kaşar dışındaki tüm malzemeyi bir kabın içinde karıştırıyoruz. Yoğun kıvamlı bir karışım elde ediyoruz. Mekik kalıplarını yağlayıp, her bir kalıba dolu dolu 1 yemek kaşığı koyup fırın tepsisine diziyoruz. Benim mekik kalıbım yok diyorsanız o zaman benim sisteme geçiyorsunuz :) Kaşar peynirini dikkate almadan tüm malzemeyi yağlanmış fırın tepsisine yayıyoruz. Ve işlem tamam. 170 derecelik fırında üzerleri hafif kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Şayet yelkenli yapacağım diyorsanız ve mekik kalıbı kullandıysanız, muffinleri ılınınca kalıptan çıkarıyorsunuz. Kürdana geçirdiğiniz kaşar peynirlerini muffinlere takıyorsunuz ve işte yelkenliler hazır.

Afiyetle kalın.